bu kentte aşk: sen istanbulsun zaten
“duvarlardan silinmiş elin tenin kokun besbelli unutulmuş yolu istanbulun selamı kesti arkadaşlar ağlarım odalarda ben kendi halime sen karşı kıyılarda istanbul nafile böyle mi biterdi eski aşklar”... sen istanbulda olsaydın onu çok severdin eminim.. sen gibi neşeli sen gibi hüzünbaz.. gizemli sen gibi.. yaşlanmak nedir bilmez.. gözlerinin içinde hayal ediyorum.. alev alev yanan, uykunun haram olduğu gözlerinde.. bakabilseydin boğazın asi sularına, vapurun kadiköy iskelesinden ayrılışına.. haydarpaşa yansısa pırıl pırıl parlayan yanağına.. o heybetli haydarpaşada yanağın yansısa ya da.. kadıköyden ayrılırken hüzne garkoluş, eminönüne yaklaştıkça duyulan sevinç.. arkada bıraksaydın ve yeniden başlasaydın.. dudağındaki masum tebessüm içimi ısıtsa güvertede.. sadece yanımda olsaydın yağmurlu bir boğaz akşamında.. konuşmasaydın.. baksaydın sadece muzipce.. unutulmayan şehirde seninle, güvertede.. ya da kirpiğini hissetsem yanağımda.. ve sen istanbulsun bence istanbulsa sen.....