Kayıtlar

Eylül, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

denetim günlükleri: denetim denetçiyi özgür kılar

Resim
denetim elemanlığı insana büyük ölçüde bir özgüven veriyor günlük.. özgüven ve eleştirel bakış.. bunu çoğu meslekte özellikle de bazılarında görememek beni ciddi hayal kırıklığına uğratmıştır.. "özellikle de bazılarında" derken akademiden dem vurmak istiyorum.. yıllar yıllar önceydi.. genç bir muaassebat denetmeni  💔olduğum dönemlerde konuyla ilgili çarpıcı bir örnek yaşamıştım.. üniversitenin birindeki bir ihaleyle ilgili inceleme yapmak üzere görevlendirilmiştim.. ihale sürecindeki 2 si prof 3 kişinin ifadesini alacaktım.. proflardan genç ve erkek olanını önceden az da olsa tanıyordum.. ortak tanıdıklar vardı.. neyse adamcağız bildirdiğim saatten yaklaşık yarım saat önce geldi.. ve ilk olarak o tarih itibariyle içinde bulunduğumuz Ramazan’ı tebrik ederek söze başladı.. iftardan, sahurdan ve tabi ki de eski Ramazanlardan "konuşuk ettik" .. bir süre sonra odaya kadın olan ve daha önce odama gelmiş olan profun hocası kıdemli prof -yanında diğer ilgili şahısla birlik

kent yaşamı: denizlere düşman mıyız?

Resim
geçen -ruhi ve bünyevi- bir takım nedenlerden ötürü yıldızdan sirkeciye kadar yol katettim.. gözünde büyütme günlük, inan daha önce teptiğim yolların yanında bu mesafenin esamesi okunmaz.. neyse konu zaten ne kadar çok yürüdüğüm değil.. mevzuu bu kadar güzel bir parkurda denize paralel yürüyememiş olmam.. evet maalesef bir deniz kültürümüz yok .. kıyı şeridinden yararlanma, doğa-tarih birlikteliğini yaşama ve içselleştirme ve de bundan zevk alma olayımız çok güdük.. şöyle ki beşiktaş sahilinden yürümeye başladım o da ne? eski malmüdürlüğü ve şimdi saraylara bağlanmış bina yolu kesiyor.. hoppp caddeye fırla.. bu binayı geçince tekrar sahile in.. ama 5 metre gidemeden karşına çıkan bilmem ne asamblesi binasından dolayı yine otobüslere doğru koş.. oradan sonra kabataş sahile kadar saraydı, müştemilattı denizi göreme.. bu kadar mı düşman olur insan denize? bu kadar mı görmek istemez? neyse kabataşta yan yana bulunan çay bahçeleri sayesinde bir boşluğa kavuş ama o da ne? az ilerde üni

kent yaşamı: nesnelerin interneti

Resim
Merhaba günlük.. bu gün kafama IoT takıldı.. yani nesnelerin interneti olayı.. nedir ne değildir diye azıcık "bakalak" oldum😉 da ne göreyim ki..   hep geyik pür geyik.. ya olgunun kendi geyik ya da bize anlatanlar karikatürize ediyorlar mevzuyu diye düşündüm sonra.. şöyle ki bize (yazılı ve sözlü olarak) aktarılan örnekler ofsayttı bir kere.. yok yumurta bittiğinde haber veren buzdolabı.. yok bozulunca “servisçiyi” arayan tost makinesi.. bla bla.. oysa daha ciddi şeyler tahayyül ediyoruz bu konuyla ilgili olaraktan.. mesela tıp alanında müthiş atraksiyonlar bekliyorum..   hayalimdekini açık edeyim mi?.. şu şekilde: insanlara takılacak bir çip sayesinde tüm organların durumu takip edilecek ve haklarındaki anlık bilgi telefona yüklediğimiz bir uygulama ilen bildirilecek.. misal karaciğer: yeter “çikolata” yedin büsbütün karardım.. pankreas: glikoz şurupu kes artık.. bağırsak: bu bitki çay küçük emilim pulucuklarımı kopartıyor.. kalp: beni bu kadar yorarsan sonum yakındır.. fa

denetim günlükleri: denetim korkusu

Resim
“denetim elemanı sevilmez” klişesinden gireceğim bu gün söze günlük uygun görürsen.. aslına bakarsan bu sevilmeme durumu denetim elemanının çok da umurunda değildir hani.. o değilde aslında bunun arkasında denetim korkusu vardır.. daha doğrusu denetlenme korkusu.. ondan dolayı bazı kurumlarda denetim programı bile yapılmaz.. yapılsa da imzalanmaz.. peki bir insan denetimden neden korkar?.. bunun gerisinde kültürel bir boyut var tabii.. şimdi burada hoftade’ye öykünen ve onunla ilintilendirilen bir bağlama dalmayacağım hemen korkma günlük.. daha bir düzlemsel analiz yapmak istiyorum.. belki bu –y apısökümcüler e göre- bir analiz bile değil.. neyse toplumların ya da kurumların denetime karşı bakışları davranışsal teori bağlamında okunabilir.. ancak bu durum her zaman geçerli sonuçlar da vermez hani.. toplumumuz açısından meseleyi ele aldığımızda çelişki çok barizdir.. İslam inancının -büyük ölçüde- şekillendirdiği bir toplumda beklenen aslında insanların denetime alışkın olması ve on