"Yazmasanız Olur Mu?": İç Denetçinin Kağıtla İmtihanı

Geçenlerde bir toplantıda yönetici arkadaşın biri, masanın üzerine yığılmış "bizim bulgulara ilişkin" evrak yığınını gösterip "Hocam, bunların hepsine cevap yazmak zorunda mıyız?" diye sordu. O an içimden şu geçti: "Yok canım, sadece en sevdiklerinizi yazın, diğerlerine üzülürüm ben!" 😅

Ama sonra düşündüm: Biz iç denetçiler olarak evrak, rapor ve belge konusunda biraz... "tutucu" sayılırız. "Yazmayalım" cümlesini duyunca göz bebeklerimiz büyür, "Kayıt dışı mı?" diye içimiz ürperir. Halbuki karşımızdakilerin bakışlarındaki o masum ifadeyi görüyoruz: "Hocam, bu kadar da olmaz!"

İç Denetçi ↔ Çalışan Diyaloğu (Klasik):

• Çalışan: "Bu işlemi sözlü halledebilir miyiz?"

• İç Denetçi: "Tabii, halledelim... (Not defterini çıkarır) Sözlü olarak ne konuştuğumuzu da yazalım mı?"

Veya:

• Yönetici: "Bu kadar detaylı tutmasak?"

• İç Denetçi (gülümseyerek): "Peki, sadece 'bir şeyler oldu' yazalım mı? Tarih atalım mı? Yoksa o da mı fazla?"

Neden Bu Kadar Takıntılıyız?
1️⃣ "Yazılı olmayan bilgi, hiç var olmamıştır" kuralı (ki bu, iç denetçiler için yerçekimi kadar kesin bir yasadır!)
2️⃣ 6 ay sonra "Hocam o işi yapmıştık" diyene, "Nerede?" diye sorabilmek için.
3️⃣ "Ben söylemiştim" demek yerine, "İşte burada yazıyor" diyebilmek için.

Ama Adil Olalım:
Bazen "Haklısınız, bu seferlik yazmasak da olur" dediğimiz anlar da vardır. Mesela:

• Çay ısmarlama talepleri,

• "Ofiste en çok kahve içen" anket sonuçları,

• Ve tabii ki, "İç denetçi geldiğinde nereye saklanmalı?" kılavuzu... (Şaka şaka! Yok öyle bir belge! [Yoksa var mı?] 🧐)

Son Söz:
Evet, bazen gereğinden fazla yazdığımız doğrudur. Ama unutmayalım: "Yazmayın" dediğiniz o küçük not, bir gün hepimizi kurtarabilir! 📝

(Peki siz hangi durumlarda "Yazmasak mı?" diye düşünüyorsunuz? Yorumlarda bekliyorum!)

#İçDenetim #KayıtTutma #Prosedürler #MizahlaİşHayatı #DenetçiGözüyle

drcemcetin