Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

iç denetçiler birlikte güzel

Resim
evet günlük 3. kez kidderimiz istanbulda etkinlik yaptı.. ve artık bu geleneksel bi şi oldu.. dün, medikalpark - bahçelievlerin sponsorluğunda istanbuldaki meslektaşlar bir araya geldik gene ve hem 2 kredilik bir eğitim alma, hem göz diş muayenesi olma ve en önemlisi de kaynaşma imkanına kavuştuk.. tüm katılımcılara canı gönülden teşekkür ederek söze başlamak gerek.. on üç senedir hiç umudu söndürmeden, aşkla ve her yeni gün taptaze bir inançla –tamam farkındayım çok idealize ettim ama gerekiyor- mesleğe sarılan yaklaşık elli kişilik haziruna selam olsun.. bu kez idkk üyeleri de vardı aramızda, üstelik ikisi –bahadır bey ve akif bey- bizden biri (yani iç denetçi) olarak kuruldaydılar.. bu çok büyük bir kazanım ha günlük.. düşünebiliyor musun?.. uzun yıllar hayalini kurduğumuz bir şey şimdik gerçek oldu..  neyse önce girizgahlar oldu.. çiçeği burnunda idkk üyeleri umutla seslendiler bir kere daha.. kendimi o an kurtuluş savaşına katılan yorgun Mehmetçik gibi hissettim.. yıllarc

sizden yeterince faydalanamıyorlar

Resim
geçen duayen denetimci bir hocamla dertleştik günlük.. iç denetime lazım olan biriyle.. kamuda –genel olarak- iç denetimden yeterince yararlanılmadığından dem vurdu.. yabancı ülkelerdeki uygulamalarla bizi mukayese etti.. neresinden baksan üzücüydü sonuç.. özellikle bir cümlesi aklımda yer etti.. yol boyunca tekrarladım durdum.. “sizden yeterince faydalanamıyorlar” .. evet özeti buydu, kamudaki iç denetimin.. yeterince faydalanamıyorlardı ve neoklasik kurama göre “kıymet fayda ile ölçülüyordu”.. o halde.. faydasızsak.. neyse önermeyi tamamlamak istemiyorum..  çok geçmeden, hocanın yanından ayrıldıktan sonra başka bir soru takıldı zihnime: iç denetimden faydalanmayı biliyorlar mı? misal ben üst yönetici olsam bu bağlamda ne yapardım?.. başkan chambers’ın dediği gibi güvenilir bir danışman olarak bakardım iç denetçiye.. bir dakikasının boş şeylerle geçmesine izin vermezdim.. düşünsene kamuda danışmanlara yönelik ne harcamalar yapılıyor?.. halbuki iç denetim sistemi sayesinde devlet

aynalarda sen.. hüzünlerde ben..

Resim
"gülünce gözlerin iç gülüyor kendimi senden alamıyorum bilmem bakışların neler söylüyor cesaretim yok ki soramıyorum..." gülüyorsun uzaktan.. taaa uzaktan seni mutlu kılan bir şeye.. ve benle alakası yok.. ve bazen bir aynanın karşısında oluyorsun.. aynaların ardındaki sır.. aynalar ne kadar "gerçekçi" değil mi? senin "aynın".. ve bir o kadar yalan ve bir o kadar görüntü.. içinde akan coşkun nehri göstermiyor mesela.. çarpan güzel kalbini.. kırılmış duygularını.. ağır ayrılıkları.. ve benle alakası yok.. ve kahreden gurbet.. benimle senin aranda.. ayrılık bir yalan.. tıpkı aynalardaki görüntü kadar.. adını duysam yeter.. senin benimkini söylemeni ummadan.. ve benle alakası yok.. bu senin hikayen.. senin ve aynadaki aksinin.. ve kaçak bir bakış.. mahsun.. bir kadıköy akşam vapurunun güvertesinde olduğu gibi.. anlam yüklü gelen.. alelade belki.. bir kaçamak bakış.. dikkatlice değil haa.. öylesine ve benle alakası yok.. yine de beni benden alan.. m

"şair ve patron"

Resim
geçenlerde Türk Edebiyatı Vakfı'nda Kemal Yavuz Hocayı dinledim, günlüğüm.. konu Fuzuli'de Peygamber Sevgisi idi.. tabii olarak şair hakkında derin bir malumat verdi hoca.. her şeyden ziyade aklımda kalan sanat adamlarının eski dönemlerdeki yaşam mücadelesi oldu.. maişet derdi her daim bellerini bükmüş bu insanların.. kimi zaman olmuş şiirlerle övdükleri krallar, sultanlar kendilerine değer vermemiş, kimi zaman ise Fuzuli'ye olduğu gibi padişah (Kanuni) maaş bağlatmasına rağmen bürokrasi ödeme yapmaktan imtina etmiş (bkz. aşağıya bir dörtlüğünü aldığım Fuzuli'nin Şikayetname eseri)..  " selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. eğer ki görünürde itaat eder gibi davrandılar. ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler." hep bir patronaj aramış sanatkar devletlülerden, Halil İnalcık'ın Şair ve Patron adlı eserinde belirttiği gibi.. he bu sadece doğuya has sanılmasın batıda da d

çalıştayda ruh halim

Resim
günlük selamlar.. sahib’ül günlük (=ben) geçen hafta sonu etkili, dinamik ve ufuk açıcı bir çalıştaya iştirak ettim.. mödavın düzenlediği etkinliğin esamesi finansal olmayan bilgilerin raporlanması ve denetiminde son gelişmeler idi.. hani bizim şu kurumsal raporlamanın gelişme çizgisinde gördüğümüz çevresel raporlama, sosyal sorumluluk raporları, sürdürülebilirlik raporları ve hepsinin baş tacı olarak son “finansal rapor bükücü”😆 entegre raporlama üzerine dolu dolu 3 gün geçirdim.. çok müstefit olduğumu söylemeliyim.. 52 üniversiteden gelen akademisyenlerden kendi kendime haftalarca okuyup –belki- anlayabileceğim bilgiye bir anda (3 gün içinde) gark oldum.. peki ne mi kattı.. biraz sevinç.. biraz hüzün.. biraz telaş kattı diyebilirim.. sevinç kattı sevindirik oldum yani.. ülkem adına ülkemin bilim insanları namına sevindirik oldum.. keza artık dünyada bir mevzuu sadır olduktan yıllar sonra değil adeta eşanlı bir şekilde biz de yeni kavramları konuşabiliyor ve hatta uygulayabiliyo

iç denetim programı bir kere daha tamamdır

Resim
evet günlük iç denetim adına şan ve şeref dolu bir vecibeyi bir kez daha tamamlama saadeti içindeyim.. program hazırlıkları tamamlandı ve üst yöneticimizce imzalanarak yürürlüğe girdi.. sahibinle ne kadar iftihar etsen azdır (?!)😆 süreç her geçen gün biraz daha zorlaşıyor ve açık söylemek gerekirse çember daralıyor.. program hazırlamak gittikçe güçleşiyor yani.. bunu önce salt benim sorunum mu acep diye düşünmüştüm ki.. sonra regülatör kuruluş (yani idkk) tarafından ilan edilen genel faaliyet raporundan yalnız olmadığımı anladım.. ardından bir iki iç denetim birimini arayıp nabız yokladım.. acaba ne yapacaklar bu sene, programda ne var diyerekten.. ve bazı benim nabzımı yoklayan birim de oldu bittabi.. üniversite iç denetim birimlerinin çoğunun sorunu aynıydı: deniz bitti.. yani denetim evreni tamamına erdi.. şimdi ya yepisyeni konular buluverecez yahut filme baştan başlayacağız.. yepisyeni konular üzerine odaklanmayı inan çok istedim ve bunu ispatlayacak şahitlerim de var hani..