Kayıtlar

Ağustos, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu kentte aşk: yekpare geniş bir an!

Resim
ustama dedim bugün giymeyim tulumları arkası kuşlu aynada taradım saçlarımı.. cildi parlak kağıt kaplı, pahalı bir hayatta yaşayan yaşanan; ulaşan ulaşamayan herkesi de bir tekmil kaplayan.. bir an belki.. koskocaman bir an.. her şeyin olup bittiği bir an.. tüm yaşanmışlığıyla hatırlanan.. anlamak anmaktan mı geliyor.. gelmiyorsa da gelmeli bence.. an’ın sınırlamak manası da var sanırım.. kalan.. sanan.. yanan.. işte ne olursa hep o anda, gerçekten yaşanan tek zamanda oluyor.. an ve mekan.. bu ikisi ancak birlikte anlamlı.. nasıl da mecbur iki kavram.. bir madalyonun iki yüzü gibi.. ve nasıl da bizi bir düzlemde takyit ediyor.. ve o anlardan biri ve o mekanlardan biri.. ümitlendiğim bir düzlem.. olur mu dediğim.. ne olduysa o an oldu zaten.. bir tebessüm.. geri kalmayan.. bir ses.. tekrarı olmayan.. bir sanı bir yalan bir yanılsama.. tüm hayata mal olan.. senden kalan.. pahalı hayattan.. belki de kalın bir roman.. sadece anlatan.. soran.. duyan.. cevabından korkan.. ve senden kal

kent yaşamı: fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır...

Resim
Yine zaferler haftasına eriştik günlüğüm.. bir kere daha göğsümüz kabardı.. körük gibi şişti şişti, söndü.. o anları yaşadık adeta belki okuyaraktan belki düşünerekten de olsa.. kendimi Sultan Alp Arslan'ın ordusunda bir nefer gibi düşündüm önce.. kopa kopa orta asyadan gelen, önlenemez türkmen boylarının içinde bir nefer.. ve artık finale gelmişiz.. sevimli, şirin mi şirin, yeni vatanımıza kavuşmak için tek bir "maç" kalmış adeta.. eskimiş, köhneleşmiş bir hanedanın esirliğinden bıkan ve bize gülümseyen, uzaktan “gelin” diyen.. bir ana gibi bağrına basmak isteyen anadolunun eşiğindeyiz.. ve bağrışıyoruz.. “ana biz geldik.. hasret bitti.. kapıyı aç..” sesler arşa yükseliyor adeta.. ve bir anda sessizliğe gark oluyor ortalık.. beyaz elbisesiyle ve kuyruğunu bağladığı yağız atının üzerinde Sultan Alp Arslan önümüzde beliriyor ve o tarihi cümlelerini söylüyor: “bu saatten itibaren size emredici bir hükümdar değilim.. sıradan bir askerim ve burada savaşmaya mecbur olduğumuz

denetim günlükleri: denetçi "nası" bir denetlenen ister?

Resim
şimdik sana hiç sorulmamış, bir soru soracam günlük: denetçi nasıl bir denetlenen ister?. evet nasıl bir denetçi istendiği her daim yazıldı çizildi de.. acaba denetçilerin nasıl bir denetlenen istediği hususu pek şey edilmedi. . halbüse😉 epey ehemmiyetli ve dahi mühim.. denetçi ilk evvela açık zihinli bir denetlenen ister.. fikri hür irfanı hür bir denetlenen denetim sürecine özellikle de iç denetime çok şeyler katar hani.. sorular sorar, gelişmeye açık yerleri işaret buyurur.. iç kontrol deseninin tasarımında işbirliği yapar ve öneri geliştirir.. iç denetçi bunları ister, ilk olarak bir denetlenen de.. sonra açık bir yürek gerekir hani.. “evet ben işimi yapıyorum, onlar da yapıyor; hepimiz işler daha iyi olsun diye ter döküyoruz” bilinci bu açık yürekliliğin bir tezahürüdür.. yine duru bir düşünce yapısı ister denetçi.. arka planı olmayan yani.. net.. “bunlar da nereden çıktı” diye düşünürken ağzından “ben denetime çok inanırım” lakırtısı dökülmeyen.. keza gözler yalan söylemez😀 z

müzik üzerine: erol evgin şarkıları

Resim
ıpılık bir duygu kaplıyor insanın içini Erol Evgin şarkılarını dinlerken.. "öyle çok sevdim ki seni öyle çok ki anlatamam" derken insan tarifsiz acılara gark oluyor.. yaşama sevinci ile beraber sonlu olmanın acısı bir yumruk gibi oturuyor boğazıma  "tam alışmıştım ki bu yalnızlığa bir tek gülüşünle girdin dünyama" derken.. "işte o an bir fırtına kopar, sanki o an yer yerinden oynar" mısrasını dinleyip de fırtınayı hissetmeyen var mıdır acaba? "hani ıssız bir yoldan geçerken hani bir korku duyup ta bir şarkı söylemeyen" ya da   "hani eski bir resme bakarken yılları sayıp da gözleri dolmayan" birilerinden bahsedilebilir mi? "bir ben çaresiz, bir ben sensiz" derken  bekletenlere "gel sen ne çektiğimi bir de bana sor" dememek mümkün mü? alışkanlıklarımızı sevmek ve anı yaşamak diye düşünürken "hep böyle kal" cümleleri dökülmez mi dudaklarımızdan.. "sen başkalarına benzeme sakın.. hep böyle kal, hep bana ya

denetim günlükleri: kriter ne olmalı

Resim
kriterin ne günlüğüm.. evet hayatın her alanında önemli olan bu husus iç denetimde bir ayrı önemli kanımca.. bildiğin üzre bizim raporlarda kriter diye bir bölüm var.. eskiden muaassseeebe denetmeni iken de adını anmadan da olsa yine belirtiyorduk kriteri hani.. “falanca kanunda şöle şöle deniyor.. bilmem ne adlı tebliğin… “hükmü gereğince..” tebliğin “şu bu ifadesince” şeklinde uzuuuun uzun anlatıverdiğimiz.. sonra modifiye ettiler yeni meslek mucibince.. ve dahi hususi bir bölüm açtılar hemi de “kriter” başlıklı.. evvelleri yine bu bölümü uzuuun uuzun yazdık doldurduk.. elimizi korkak alıştırmadık.. adeta mevzuatla dövdük denetleneni.. ancak çok geçmeden eleştiler geldi okurlardan “yahu kardeşim çok uzun yazınıyonuz, sıkıcı oluyor” yollu.. bunun üzerine müşteri her zaman haklıdır fehvasınca çeki düzen verdik kendimize.. misal memleketin en sevimli iç denetim birimi olaraktan bir toplandık pir toplandık karar verdik.. bundan kelli kriteri köküne kadar yazmayalım.. 657 sayılı kanunu

kent yaşamı: yine yeni yeniden Marmarada...

Resim
tatile geldik günlük.. tahmin edebileceğin gibi yine marmara adasına tabiki de 😆..  zaten eş dost hep sorup duruyor "yine mi marmaraya gideceksiniz.. antalyaya şuraya buraya gitsenize.. şu bu".. acik söylemek gerekirse günlük sakin, ailecek bir tatil yapmak istiyorsa bir insan marmara adasından hadi biraz daha spesifik hale getireyim adanın gündoğdu köyünden daha güzel bir yer bulabilmesi çok zor.. sessiz sakin, huzurlu.. deniz, yiyecek uyku.. nasıldı o şarkı “biraz müzik biraz uyku tüm istediğim buydu.. bodrum bodrum”.. gerçi mfö bunu yanlış yere yazmış.. bizim adaya yazmalıydı.. yoksa bodrumdur, kuşadasıdır, antalyadır.. buralar oldukça hareketli.. ve aranan huzuru buralarda bulmak pek de olası değil.. gerçi ne aradıgina bağlı 😅  neyse millet “senin ki emeklilerin kaplıcaya gitmesi gibi bişi” şeklinde dalga geçse de yine adadayız.. üstelik adaya “sadece bizimkilerin yanısıra rumlar için de barış getirmek için” falan da çıkmadık😜.. sadece tatil amaçlı geldik.