Kayıtlar

Kasım, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

organik bir meslek olarak iç denetim

Resim
selam günlük, bizim şu iç denetçilik gerçekten de çok organik bir meslek .. yani öyle yüzeysel ayrımlar, kompartımanlar yok kurgusunda.. netekim birim başkanlığı için ekstra bir kadro tahsis edilmemesi falan da bunun tezahürü zannımca.. kurgulayanlar demiş ki öyle yöneten yönetici sınıfları diye bir ayrım olmasın.. öyle sudralar, brahmanlar gibin 😃 sınıflar olmasın.. herkes bir olsun.. insanlar el ele tutuşsun hayat bayram olsun falan filan ..  ancak geçen gün iç denetçi adaylarına verdiğim eğitim sonrası aldığım feedback beni oldukça şaşırttı.. biri bana “üstat biz iç denetim başkanını bambaşka, yönetici zümreden biri gibi anlamıştık, şimdi sizin anlatımınızdan sonra oldukça şaşırdık doğrusu” gibi bir şey söyledi.. aslında yıllar yıllar önce ankarada bir eğitimde buna benzer bir şey duymuştum, bazı iç denetim başkanları konuşuyordu kendi aralarında.. biri “iç denetim başkanlığından sonra kişi tekrar iç denetçiliğe dönmemeli (dönmek ne demekse), misal strateji başkanı vb. bir kadro

gelenlere selam olsun

Resim
geçen gün panel vardı günlük.. hemi de istanbulda ve orta yeri fatihte.. ( sahibin de panelistti hani.. iki lafın belini kırdı yani..)  ali emiri kültür merkezinin en büyük salonunu kiddere tahsis etmişti belediye.. gel gör ki salon dolmadı.. gelmedi epeyce kimse..  şöyle bir düşündüm konu mu ilginç değil diye.. aslında oldukça gündemdeki bir mevzuydu: kvkk ve denetimde bt uygulamaları..  sonra acaba   lokasyon   mu tersti diye düşündüm.. yoo dediğim gibi istanbulun tam ortasıydı.. metronun vb. vesaitin yahut aracınla geleceksen kolayca gelebileceğin bir yer yani.. ee.. sonra düşündüm acaba insanlar sık eğitim almaktan düçar mı olmuştu.. yoo yıllardır yüz yüze gelmiyorduk, covid yüzünden.. bu ilk etkinlikti ruberu handiyse.. o halde eğitim mi pahalı mıydı.. ne gezer para mara almıyoruz, başkaları gibi.. bad-ı heva yapıyoruz, tıpkı covidden bu yana yaptığımız 23 parasız ve sertifikalı eğitim misali.. başkaları olsa 5.000+kdv diye ovuşturur ellerini.. bizde paralı eğitim oldukça azdır.

içindeydim, yeşildim, sazdım

Resim
ve binemedim sensiz vapura..⛴ ilk binişimiz geldi aklıma, tam adımımı atacakken.. acıttı içimi çok..😞😥 kalp ağrısı hepsinden fena demiştin hani bir keresinde.. bilmediğim ne kadar çok şey vardı, senin bildiğin ve benim bilmediğim..  ne güzeldi o vapur gezisi.. ilkbahardı yaza doğru.. bu kez kimyaya girmemiştik.. kimyam iyiydi bak.. dersten kaçış korku vermiyordu ondan dolayı.. gerçi verse ne fark ederdi ki.. mutluluğum korkumdan😍 > 😬 çok daha büyüktü.. sen denizdin, deniz sendi ya da.. o gün tam da böyle hissetmiştim.. ama sıradan bir deniz değil illa boğazdı sen olan.. eminönüne nasıl inmiştik anlamamıştım bile.. bir tek ihtiyar simitçiyle olan muhabbetimiz aklımda.. ilk o anlamıştı💓 .. bizim dışımızda.. yanakların biraz kızarmıştı.. ve muzipçe gülüşün.. dünyamı aydınlatan gülüşün.. sen yokken hep karanlıktı keza..  eminönünü bu yüzden seviyordum belki de.. belki değil kesinlikle .. senle bambaşka bir hüviyete bürünmüştü.. ışıl ışıldı.. hani o “eski zamanlar” ya da “bir zama

anket hakkında düşüncelerim

Resim
selam günlük.. anketler hakkında konuşmak istiyorum.. nedense bu nicel araştırma yöntemine pek inancım yok.. baştan savma doldurulmaları bunun birinci nedeni.. ve bu kaçınılmaz bi şey.. keza bir ara öyle çok anket geldi öyle çok anket geldi ki. . (bilimsel çalışmalar hariç) çoğunu anlamadan dinlemeden doldurup gönderdik.. maksat kutucuklar boş kalmasın, milletin işi görülsün deyu deyu.. gerçeklik epeyce bi saptı sanırsam.. konkav oldu.. iç bükeyimsi bir hal alıp türev alınabilir hale geldi..  başka bir neden hazırlanmasındaki amatörlük bence.. çok amatörce hazırlıyorlar anketleri .. ve bundan sahibin de azade değil.. "hatırlar mısın bilmem yıllar geçti üstünden" pardon bu ilhan iremin şarkısıydı.. hatırlar mısın bilmem evvelden iç denetim programı hazırlarkene anket yapıverirdik.. çok da bilimsel olmadan hani ya.. sonunda bir hoca (kim olduğunu biliyorum ama ispatlayamam) “yahu siz anket hazırlamayı pek bşlmiyorsunuz kanımca.. bizden yardım alın zaarr” mealinde cevap vermi

esridi Yunus'un canı

Resim
  "Esridi Yunus'un canı Yoldayım illerim kanı Yunus düşte gördü seni Sayru musun   sağlar mısın" nereden biliyorlar bunca hikmeti diye soramadan edemiyor insan.. ve nasıl sıcak nasıl içten olabiliyorlar.. ve dupduru bir dille yapıyorlar bunu.. ağdalı sözcükler, zorlama-ilginç tamlamalar yok.. halkın anladığı bir dille.. aslında bu bile yanlış bir tanımlama halkın tam da kendisi onlar keza.. bunun için sıcak geliyor.. içten geliyor.. kolayca anlaşılıyor.. 1700’lerde yazan Nedimi ya da 1600’larda yazan Bakiyi anlamazken 1200’lerde yaşayan Yunus bunun için kolayca anlaşılıyor .. “bizim Yunus” olmak böyle bir şey galiba.. hani Yunus kapıyı çalılınca kapıya çıkan ve artık görme yetisini tamamen kaybedip mana alemini temaşaya başlayan Taptuk Emre’nin dediği gibi “bizim Yunus” olmak.. aslında anlatının duruluğu çok fazla ders içeriyor.. özümse ve muhatabına anlayabileceği şekilde anlat diyor.. pedagojik bir arka planı var yani .. rivayet ne kadar doğru bilemem ancak, a