Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

denetim günlükleri: iç denetçi kim için yazar?

Resim
bir zamanların moda şarkısı “aşk kaç beden giyer” kıvamında olacak ama yine de sormak istiyorum sevgili günlük: “iç denetçi kim için yazar?” yani bulgu iç denetçiye mi aittir yoksa kurumun/birimin/sürecin/faaliyetin/ denetlenenin/yönetimin midir?.. eğer bulgu iç denetçiye ait diyorsan orada ciddi problem var demektir.. keza belki sanat sanat için yapılabilir ancak iç denetim illa “toplum” için yapılmalıdır.. burada gözlemlenen ciddi sorun, birimlerin iç denetime bakışının çocuk eğlemek gibi durmasından neşet etmektedir.. yaaaani denetlenen aslında sizin bulgunuza çok da katılmamakla ya da bulgunun önlemi konusunda kalben bir mutmainlik duymamakla birlikte sırf sizi üzmemek/ya da yıldırımları üstüne çekmemek saikinden hareketle “he he tamam” moduna yatmaktadır.. somutlaştıracak olursak: “x sürecinin x1 x2 x3 alt süreçleri için ayrı ayrı 3 kişinin görevlendirilmesi” şeklindeki önerinize denetlenen “emredersiniz, efendi hazretleri ne güzel buyurmuşsunuz” şeklinde bir yaklaşım sergileme

denetim günlükleri: böyle erm'in hayr umulur mu sabahından?

Resim
ezhanda çoğu kavram netleşmedi hala sevgili günlük.. ben sen o; biz siz onlar.. kimseyi ayırt etmeden "sölüyorum".. mesleğin ortaya çıkışı 12 yılı geçmiş ancak hala bazı mahfillerde tanıtım ve farkındalık oluşturma çabaları devam ediyor.. bunun yanı sıra bir de değişim yaşanıyor ki o büsbütün yakıcı.. son dönemde buna en iyi örnek coso erm 2017.. misal şey ettirmek gerekirse sevimli günlük: erm 2017’deki küpten helezona geçişi iç kontrolde de yaşanmış sayanlar mı ararsın yoksa bunu erp ile karıştıran mı?.. neyse bunlar teknik hırdavatlar. . beni ilgilendiren muammanın iç denetçileri enterese eden yönü.. konuyla ilgili şöle bir muhabbet açıyorum kimi zaman ya da yazılana çizilene bakıyorum.. iç denetçilerin erm 2017’deki rolünü tam anlayan çok az.. aslında anlamayan çok demiyorum.. bu konuyu irdeleyip ele alan, önem veren az demek istiyorum.. iç denetçi ne yapmalı diye sorunca danışmanlık deyiveriyor kahir ekseriyet.. zahiren doğru.. erm’in olmadığı yerde herhalde güvence ve

bu kentte aşk: belki de...

Resim
kim bilir? belki de bir akşam üstü çıkacaksın karşıma.. belki de içimde büyüttüğüm bir hayalsin.. belki de hiç olmadın ama ben hep seni varsaydım.. dolaştığım yerlerde senin de beni düşündüğünü düşünmek ne güzel ve ne güzel her köşenin ardından senin çıkacağın hayali.. aşkı bilemedim çünkü acelem vardı.. ya senin?. vaktin var mıydı?. çabuk çabuk yürürdün.. bitirmeliydin zamanı, tüketmeliydin.. emanet bir halin vardı.. kalbimin katlarında hoyratça dolaştığının farkında değildin aslında.. biraz zoraki bir sevdaydı belki benimkisi.. tanpınar'ın deyişiyle belki de "bu sevda biraz nadan"dı..  öyle olsun istemiştim işte o kadar.. fakat bu kadar basit değildi maalesef.. öyleyse bakışlarının anlamı neydi?. belki onlar da benim hüsnü kuruntumdu.. sana soracak olsam “yok öylesine” diyecektin.. ve gittin.. bir anda karardı sanki he yer ve anlamını yitirdi.. bunu sana yazmıyorum, sana da yazmıyorum.. ve arkadaşım senin tahmin etiğin kişiye de yazılmış bir yazı değil bu.. bu g

denetim günlükleri: iç de denetim dış da denetim var biraz da sen denetle..

Resim
kafama takılan bugünkü husus iç denetim-dış denetim ilişkisi sevgili günlük.. şimdi yılların uygulamaları bir şeyler söylüyor aslında.. bir bakış açısına göre iki denetim türü birbirini destekler nitelikteyken öteki bakış açısına göre iç denetim adeta dış denetimin bir “casusu”.. genelde ikincisi üzerinde duruluyor.. bunda pejoratif anlamın çekiciliği kadar yanlış uygulamaların da payı var..😡 bu şöle oluyor.. dış denetimci müesseseye adı üstünde dışarıdan geliyor ve müesses nizam (bu tamlamayı çok havalı buluyorum; nasıl nizam?.. müesses nizam 😇😅) karşısında zamanı oldukça kısıtlı.. bunun için de işe iç denetim raporlarını talep ederek başlıyor.. ve iç denetim bulgularını bazen olduğu gibi kendi raporuna aktarma cihetine yöneliyor.. bu durum üst yöneticiyi şaşırtıyor tabii.. iç denetim raporunda gördüğü bir hususu hooopp bu kez dış denetim raporunda karşısında görüyor.. ve tabi kurumu ister istemez “koynumda yılan beslemişim” düzlemine sürüklüyor.. ve bu da iç denetim açısından en b

denetim günlükleri: en iyi rapor yazılmamış olandır

Resim
gün görmüş eyyam geçirmiş üstatlardan birinin güzel bir sözü vardı günlüğüm: “en iyi rapor yazılmamış olandır” .. şimdi sen bunu felsefi bir bağlamda ele almaya kalkabilirsin tabii.. hemen aklına “evet, daha iyi, iyinin düşmanıdır; o halde ne kadar iyi yazarsak yazalım en iyi rapora ulaştık diyemeyiz, dolayısıyla da her yazılan bir öncekinden daha iyidir” falan gibi fantastik düşünceler gelebilir.. ancak ne yazık ki üstadın söylediği bu değildi.. üstat, pratik bir hususa işaret ediyordu bu sözüyle.. bilmeden ve adını vermeden yalın denetimden dem vuruyordu.. yaaanii diyordu ki rapor yazmak, bulgu sayısını arttırmak gibi bir amacı olmamalı denetçinin.. ve hatta m ümkünse rapor hiç ete kemiğe bürünmemeli .. o nasıl olacak dersen: hataları bulup, yazmadan yaptıracaksın, böylece hem zamandan kazanacan hem de izleme vb prosedürlerden beri olabilecen.. haa tabii burada denetçiye çok iş düşer.. irili ufaklı onlarca bulgu yazmak, sonra da çekip gitmek kolayken; tespitleri sıcağı sıcağına hem