Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

kent günlüğü: ananeme

Resim
ve bugün ananeme yazmak istiyorum günlük.. çünkü bugün bizi bırakıp gideli tam 3 yıl oldu.. pencereden bize bakmadığın üç ayrı yıl.. evet seninle sohbet etmeyi özledim.. sıcak, içten ve meraklı sorularına muhatap olmayı.. hemen her şeyle ilgilenmeni.. şefkat dolu alaka kuruşunu tüm hayatla.. insanlara olduğu kadar hayvanlara da.. hani hep anlattığın hatırayı anımsadım gene.. belki de ilk doğumunu yapan, telaş içindeki kediyi güven içinde bir sepete   koyuşun.. yavrularını da bir bir toplayarak annelerine kavuşturuşun.. hatırlar mısın ben bu olayı o zamanlar gittiğim İngilizce kursunda bir kompozisyon ödevi münasebetiyle yazmıştım.. ve sana okuyunca elini hafifçe sallamış gülmüştün epeyce.. başka yazacak bir şey mi yoktu gibisinden bir edayla yapmıştın bunu.. oysa bu öyle güzel bir yaşanmışlık barındırıyordu ki uhdesinde.. içinde İstanbul vardı.. Topkapı vardı.. senin en çok önemsediğin yer, evin vardı.. ve en önemlisi sen vardın.. şefkat çerağı yaktın hep etrafına.. sanki herkes senin

Denetim günlükleri: iç denetim farkındalığı kim için?

Resim
mayıstayız biliyosun günlük.. bizim iç denetim mesleği için fevkalade hususiyeti olan bir ay.. keza farkındalık ayı olarak kutlanıyor.. ülkemizde, yavru vatan “kıprısta😀” ve dahi dünyada bu aya yönelik günler, programlar, ödül törenleri ve daha bir çok organizasyon yapılıyor.. benim aklıma takılan ilk soru: farkındalık nedir?.. ve ikinci soru farkındalık kimin içindir?.. farkındalık kavram olarak son y ıllarda psikolojinin başlıca uğraş alanı olmuş durumda.. bu disiplinde bilinçle ilişkilendirilmiş ve kişinin hayatı ve davranışlarının nedenlerini anlayabilmek için, düşünceleri, hisleri ve eylemleri arasındaki bağlantları fark etme, içine bakabilme ve kendi hakkında düşünebilme yeteneği biçiminde izah edilmiş.. daha sonra kavram kesmeyince “bilgece farkındalık” şeklinde update edilmiş.. böylelikle kavram, dış uyarıcılardan otomatik etkilenmenin minimize edildiği, dikkatin yaşanan anın içersinde tutulabildiği, esnekliğin ve üretkenliğin ortaya çıkışını kolaylaştıran bir zihinsel süreci

denetim günlükleri: mesleğe yerleşmek 4

Resim
motivasyon her meslek gibi iç denetçi için de vazgeçilmez bir olgu sayın günlük.. mesleğin başlarında bilhassa yerleşme sorunu yaşanan idarelerde zıddıyla ( yani motivasyonsuzlukla)  etkili olmuştu diyebilirim .. özellikle başka kurumlardan gelen iç denetçiler için yeni kurum kültürüne uyum sağlamak oldukça netameli bir süreçti.. bir de buna bir kenara itilme durumu eklenince motivasyon feridun düzağaçın dipteyim sondayım depresyondayım şarkısını terennüm eder hale geldi.. işin kötüsü denetim işi de öyle bir iş ki çalışmaya çalışmaya inkıraza uğraması kaçınılmaz.. hani çalışan demir pas tutmaz tam da bu meslek için söylenebilecek bir söz.. bu noktada çözüm için bazı hususlar dermeyan edilebilir.. ki ben bunlardan mesleki teşekkül bağlamını çok önemsiyorum.. özellikle tide, kidder gibi oluşumlar   ya da –öğrenci kulüpleri vb- benzeri platformlar iç denetçi insanını  😆(kavramı muaaaassssebe denetmenliğinden devrem Özay’ın sayman insanı kullanımından dönüştürdüm) zinde tutuyor.. bir

kitap kritiği: eski İstanbul Ramazanları

Resim
Ramazan 11 ayın sultanı.. maddi, manevi faydaları kelimelerle anlatılamayacak huzur ayı.. bu duygular Eski İstanbul Ramazanları kitabında yüksek bir zevk ve huşu ile daha da önemlisi sevgiyle anlatılmış.. tabii ki Halit Fahri Ozansoy'un çekici üslubuyla.. hemen her Ramazan bir kere okurum bu eseri.. ve her okuyuşumda yeni bir pencere açılır adeta.. bir dönem bilmeden anlamadan okuyup geçtiğim bir kelime (misal pitoresk) üzerinden bir yıl geçtiğinden bir sonraki bilerek okuyuşumla anlama bürünür.. Ramazan hazırlıkları, eski zaman adetleri, insanların davranış kalıpları oldukça ayrıntılı anlatılır.. bu anlatıda yazar oldukça kapsayıcıdır.. yani ramazanın gelmesine sevinenler kadar, “yevm-i şek” dolayısıyla sevinenlere de yer verir.. zaman zaman dönemin siyasi yapısı da ele alınır kitapta.. baskıcı bir dönemde yaşayan toplum için ramazanın bir deşarj olma işlevi üzerinde durulur.. ki bu sayede İstanbul halkı gece sokağa çıkabilir ve etkinliklere katılabilir.. yine bu bağlamda kadınlar

denetim günlükleri: iç denetime gençlik aşısı

Resim
geçen hafta perşembe günü Marmara Üniversitemizin biricik kulüplerinden denetim kulübünün düzenlediği bir etkinlikte gençlerle beraberdik günlükçüm .. önce biz kamu iç denetçileri olarak bir oturum yaptık (ki modertörü bendim sayın günlük) ardından da özel sektör iç denetçileri söz aldı.. konuşma sırası gelen gençlerin ise doğal olaraktan  😉en fazla merak ettikleri husus kariyerleri ile ilgili oldu.. öğrencileri dinlerken çok imrendim.. biz öğrenciyken ne böyle imkanlarımız vardı ve ne de bu kadar bilinçliydik (neyse hotel California mottosuna bağlamayacağım, bu ayrı bir yazı konusu).. bir öğrenci “audit çalışmak istiyorum (ifade çok hoş bu arada😊) sizce kamu mu özel mi” minvalinde sual eyledi.. bir başkası “kamuda iç denetçi nasıl olunur?”.. sorusuna soluk oldu.. bu sorulara – “özelliklen” de ikincisine- kamuda çalışan bir denetçi olarak cevap vermekte zorlandık.. kamuda iç denetçi olmanın uzuuuuunnnn sürecini düşününce beni bir terleme bile aldı handiyse.. hatta bu soruya cevap

denetim günlükleri: iç denetimin olgunluk düzeyi

Resim
dikkat ettim de “olgunluk düzeyi” hep iç denetim dışı unsurların bağımsız değişkeni olarak ele alınmakta sevgili günlüğüm, canım benim😗.. kurumun olgunluk seviyesi, iç kontrol sisteminin olgunluk seviyesi, kurumsal risk yönetiminin olgunluk düzeyi gibi.. buna mukabil iç denetim biriminin (bu birim lafına da iyi uyuz oluyorum; her nedense önemsizleştirici bir mahiyet canlanıyor birim deyince gözümün önünde) olgunluk düzeyi ne acaba ya da ne kadar diye düşünen pek az.. oysa biz tüm olguları hep iç denetime göre ele almalıyız.. adeta bütün olgular iç denetimin içinde erimiş, tek renge dönüşmüş gibi olmalı J .. her neyse nasıl ölçeriz bir iç denetim biriminin olgunluk düzeyini.. bazı kriterler akla geliverir hemen.. söz gelimi iç denetçilerin sertifika düzeyleri, türleri, denetim tecrübeleri, belki yabancı dilleri, kalite güvence programının olması, dokümantasyon, stratejik planla uyum; ya da birimdeki iç denetçilerin çeşitliliği misal BT denetçisi, teknik denetçi, hile denetçisi vb bar

geziler: en kuzeyde, memlekette

Resim
ve sonunda sinop’a gidebildim sevgili günlük.. dedemin memleketi olması hasebiylen insanımızın başlıca sorusu olan “nerelesin hemşerim” sualine cevaben verdiğim cevap olan sinop böylece ete kemiğe büründü gözümde.. keza bahse konu soruya genelde "dedem Sinoplu ancak ben hiç gitmedim, görmedim" şeklinde yanıt veriyordum.. ve istisnasız “aaa nasıl olur.. çok güzel yer gitmelisin mutlaka” karşılığını alıyordum.. hatta bir keresinde “aşırı nerelisincilerden” bir dayı sinop cevabımla yetinmemiş, üst üste salvolarla hangi ilçesinden, hangi köyündene kadar vardırmıştı da epeyce sıkılmıştım.. her neye bir vesile ile geçen arkadaşım Muhammetle birlikte uçağa atladık ve memlekete gittik.. ilk olarak dedemin köyü olan Erfelek’in Yeniçam köyüne vardık.. ve akrabalarımın müthiş misafirperverliğiyle karşılaştık.. köyü yeşille mavinin muhteşem birlikteliği diye özetleyebilirim.. bir yandan orman bir yandan deniz.. belirtmek gerekir ki bitki örtüsü de muhteşem bir zenginlikteydi.. köyden s