Denetim günlükleri: iç denetim farkındalığı kim için?
mayıstayız
biliyosun günlük.. bizim iç denetim mesleği için fevkalade hususiyeti olan bir
ay.. keza farkındalık ayı olarak kutlanıyor.. ülkemizde, yavru vatan “kıprısta😀”
ve dahi dünyada bu aya yönelik günler, programlar, ödül törenleri ve daha bir
çok organizasyon yapılıyor.. benim aklıma takılan ilk soru: farkındalık
nedir?.. ve ikinci soru farkındalık kimin içindir?.. farkındalık kavram olarak
son yıllarda psikolojinin başlıca uğraş alanı olmuş durumda.. bu disiplinde
bilinçle ilişkilendirilmiş ve kişinin hayatı ve davranışlarının nedenlerini
anlayabilmek için, düşünceleri, hisleri ve eylemleri arasındaki bağlantları fark
etme, içine bakabilme ve kendi hakkında düşünebilme yeteneği biçiminde izah
edilmiş.. daha sonra kavram kesmeyince “bilgece farkındalık” şeklinde update
edilmiş.. böylelikle kavram, dış uyarıcılardan otomatik etkilenmenin minimize
edildiği, dikkatin yaşanan anın içersinde tutulabildiği, esnekliğin ve üretkenliğin
ortaya çıkışını kolaylaştıran bir zihinsel süreci izah eder hale gelmiş oldu..
peki bizi bu bağlamda ne ilgilendiriyor?.. aslında bu sorunun cevabı ikinci
sorunun cevabıya alakalı.. evet biz iç denetçi olarak farkındalığı kim için
sağlamaya çalışıyoruz?.. eğer hep dışardaki insanların bizim ve dolayısıyla
biricik mesleğimizin farkına varması için çaba harcıyorsak o vakit biz
farkındalık olgusunu ıskalamışız demektir.. bu bütüncül bilişsel yapıyı
reddeden, edilgen bir meslek öngörüsü otaya koyar.. edilgendir.. çünkü “bakın
bizim mesleğimiz şöle iyi böle iyi bizim farkımıza varın artık” mottosundadır..
ve bu sürüdürülebilir bir söylem değildir.. her şeyden önce sıkıcıdır.. hep
anlatmak zorunda olma kompleksini beraberinde getirir.. bu bazılarından
duyduğumuz “yahu kaç yıllık meslek oldunuz hala mı kendinizi anlatamadınız”
tepkiselliğine kapı aralar.. şimdiiii yanlış anlama günlük, ben demiyorum ki
kendimizi anlatmayalım, farkındalık etkinliği yapmayalım.. dediğim şey acaba
kendimize karşı içsel bir farkındalık düzeyimizi ölçüp ölçmediğimiz.. yoksa “ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler” ifadesinde olduğu gibi kendimizin
farkında değilsek; tüm alem farkımızda olsa ne fayda…
Yorumlar
Yorum Gönder