denetim günlükleri: denetçi eli!
Denetçi eli diye bir
şey var sevgili günlük.. denetçinin kötüyü çeken eli.. ve kesinlikle raslantı
filan da değildir.. bir çuval dolusu evrak alırsın ve seçtiğin örneklem
genellikle problemli olanlardır.. bu belki “el vererek/el alarak” üstattan
çırağa geçen bir haslet.. yani şimdiki uygulamalar gibi yok en küçük kareler,
yok kikare testi şu bu değil doğrudan aktarımla geçen bir beceridir.. gerçi
bazen denetim talihsizliği de olur.. misal bir mal müdürlüğü denetiminde
üstadın veznedara hitaben “senin vergi iade fişlerine (eskiden olan uygulamaydı..
ve şimdi çok büyük bir hatayla asgari geçim indiriminin bunun yerini aldığı sanılıyor)
bakacağım, o doğru ise tüm ilçeninkiler de doğrudur, ya da tam tersi” deyip bir
de şıpatanaktan veznedarınkinde hata bulduğu durum tam da böyleydi.. üstelik kızarıp
bozaran veznedarı bir kenara bırakıp ta tüm ilçenin evrakını incelemiş ve fakat
tek bir hata bile bulamamıştı.. sonuç tam bir zaman kaybıydı tabii ki.. ancak
bunlar olası şeylerdir.. asıl olan denetçinin çektiği evrakın ya da incelemeye
aldığı uygulamanın illa ki hatalı olmasıdır.. denetçinin unvanı ya da kurumu
önemli değildir.. bu genel bir ilkedir.. söz gelimi askeri bir denetimde de
denetçi en dağınık dolabı eliyle koymuş gibi bulur.. ya da atışı kötü personeli
hemencik seçiverir.. akşam gelen banka mutabakatında hesaba geçmemiş bir tutar
kadar denetçiye “ben buradayım” diyen bir şey bir yoktur.. ve denetlenen bu
durum karşısında dışından “üstat nasıl olmuş anlamayadım doğrusu, ben bir bakıp
geleyim” derken içinden ise “lanet herif nasıl da gördü.. hay ben böle
denetiminde, işinde…” şeklinde sövgü liretaürüne eşsiz katkılar sağlar.. aynı
şekilde yüzlerce dosya arasından en sorunluyu çekmek denetçinin ruhuna
işlemiştir.. ve bunun mantıklı bir açıklaması filan da yoktur…
Yorumlar
Yorum Gönder