toplu taşıma günlüğü: metrobüste muhabbet başkadır
Eskiden meddahlar varmış ve insanları sokak
ortasında toplayıp geyik yaparlarmış.. bir baston ve bir de mendilmiş üstelik
malzemeleri.. ve tabii ki esasen ballandıra ballandıra anlattıkları hikayeleriymiş..
günümüzde de bu insanlar yok değil.. geçen gün bir meddah benzerini metrobüste
gördüm.. körükte bir yer bulmuştum.. nutellanın kenarlarında kalan son
damlaları, ekmeğin köşesi, salatanın suyu neyse metrobüste de ayakta kalmış
birisi için körük işte odur.. neyse hemen körük önündeki koltukta bir adam
başından geçen bir olayı öyle güzel anlatıyor öyle güzel anlatıyordu ki
inanılmaz hoşuma gitti.. neredeyse uykunun verdiği mahmurlukla ineceğim durağı
kaçıracaktım.. aslında hiç de önemli bir şey anlatmıyordu.. ne bileyim ben kahvehaneye
ruhsat mı alamıyormuş.. arkadaşları arasındaki kavgayı mı önlemiş.. yoksa
başçavuşun odasına vurup kapıyı girip de bitsin bu eğitim mi demiş.. ancak.. ne
anlatsa dinler cinsindendi tarzı.. kimi zaman yükselip kimi zaman alçalan ses
tonu, hafif hafif yaptığı taklitler, yanındaki adamın dizine dokunuşu ara ara..
ve anlatırken havaya girip kesik kesik gülüşleri.. bir an (geyik mıknatısı olduğum için😆) sadece bana mı böyle
geliyor diye düşünmeden edemedim ve etrafıma bakındım.. yanılıyordum çünkü yakın
çevredekilerin çoğu –kulaklık takmış olanlar hariç- benim gibi adamı
dinliyorlardı.. karanlık akşam vaktinin kasvetli soğuk ortamı adeta şenlenmiş, düğme
farlı koca körüklü metrobüsüzmüz çadır tiyatrosu oluvermişti.. sonra düşündüm..
belki de belediye tutmuştu bu adamı.. bize yol boyu hikaye anlatsın ve 34 AS'nin
ortamını şenlendirsin diye.. neyse ne.. anlatığı dinlenir böyle adamların taa son durağa
kadar gitmek pahasına olsa bile…
Önce tebrik edeyim ben...Derin, duyarlı ve dikkatli bir gözlemci diye düşündüğüm için sizin bu fikrinize,çok sevindiğimi de belirtmek isterim.Paylaşımların artarak devamını dilerim.
YanıtlaSilben teşekkür ederim.. :)
Sil