Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

denetim günlükleri: entegre raporlama bizim işimiz!

Resim
bugün Türkiyede entegre raporlama adlı raporun lansmanına* katıldım günlüğüm.. lansman amma da havalı kelime ha.. neyse şimdi etimolojik tartışmalara girmek niyetinde değilim seninlen.. zaten girsem nolur hep sen kazanıyorsun.. onun için uzak duruyorum bundan.. ne demişler “lugatta pehlivanlık olmaz!”.. ne zamandır bu entegre rapor olayı ilgimi çekiyordu.. bugünkü etkinlik bu bakımdan iyi geldi.. ve tabii ki hemen iç denetimi düşündüm.. iç denetim ve entegre raporlama.. nasıl bir örtüşme olabilir.. daha evvel bu konuyla ilgili arkadaşım Şafak Ağdeniz’in (muaaasssebe denetmeni devrelerimden Serkan kardeşimin eşi) yazdığı entegre raporlamada iç denetimin rolü* adlı oldukça başarılı ve çok faydalandığım bir makalesini okumuştum.. işte bugünkü program okumalarımı büyük ölçüde destekledi.. ve şu kanaata vardım: entegre raporlamada (özellikle danışman olarak) mutlaka iç denetçiler de yer almalı.. çünkü bu rapor adeta “gelişmiş bir faaliyet raporu”.. ancak bir farkı var: değer analizi olduk...

denetim günlükleri: kurumsal risk yönetimi mi o da ne?

Resim
kurumsal yönetim ve risk, COSO ERM 2017 ile birlikte yükselen değer oldu sevgili günlük.. ne zamandır biz bu evliliği kurumsal risk yönetimi (KRY) şeklinde tesmiye eder dururuz.. gerçekten de kurumsal yönetim mekanizmaları içinde risk en başat bileşen.. ve de kurumların bu bileşeni ne derece karşılayabildikleri sorusunun cevabı ise eylem planlarında açık.. maalesef bu açıklık bizi mutlu ve sevindirik edebilecek bir seviyeye işaret etmiyor.. işin ilginç yanı kurumların bu bağlamda ellerindeki ciddi entelektüel  sermayeyi (yani kurumlarda birer güneş gibi parlayan iç denetçileri💓) gereği gibi kullanamamaları.. “netekim” “Kamu İç Denetim Reform Uygulamalarının Derinleştirilmesi Projesi Kapsamlı Değerlendirme Raporu” bu bağlamda önemli veriler sunuyor aslında.. rapora göre “iç denetçilerin %61’i kurumlarındaki risk değerlendirme faaliyetlerinin olgunluk seviyesini Düşük/Çok Düşük olarak değerlendirirken; %70’i, kurumlarında yürütülen risk yönetimi çalışmalarını yeterli bulmadıkları...

bu kentte aşk: ee şimdi ne olacak?

Resim
"Geçmiş değil bugün gibi  Yaşıyorum hala seni  Sen hep benim yanımdasın  Gündüzümde gecemdesin  Çalınmasın söylenmesin  Sen benim şarkılarımsın"   tavşana... "ee şimdi ne olacak" dedin.. giderken.. biterken.. bir başka boyutu daha var mı? acının sonlandığı bir uğrak.. zamanı yutan bir kara delik gibi tüm hüznü emen bir anafor.. o an sokaktaki kimsesiz bir kediyi düşündüm aslında, tüm bunlardan daha basit olaraktan.. artık sevilmeyen, fırlatılıp atılan bir kimsesiz kediyi.. yiyecek bulmak zorunda olan, alışkanlıklarının çok ötesinde bir yaşama mahkum edilen bir yalnız kediyi.. yaşam, mutluluk, ayrılık ve ölüm hepsi aynı ağızdan çıkıveriyor.. havayla buluşuyor.. bir sihir mi yoksa bu.. bir nefeslik dinlenmelik.. ayrılığın vurduğu bu akşamda öylece yürüdüm senin yönüne sırtımı dönmeye cesaret edemedim.. belki de kıyamadım.. her şeye rağmen ya da hiçbir şeye rağmen.. ee şimdi ne olacak? beni bırakmadın çünkü zaten hiç birlikte değildik ki.....

denetim günlükleri: yapıcı tatminsizlik bir avantaj ama nasıl?

Resim
geçen gün değindiğim “yapıcı tatminsizlik” bahsinden devam edecek olursak.. sevgili günlük, şimdi “tamam ama bunları nasıl yapabiliriz” dediğini duyar gibi oluyorum.. tamam da kurumlarımızda örneğin üniversitede ayniyattır, satın almadır, inşaattır, maaştır.. bunlar yerine kurumun ana faaliyet konularında –ki üniversitede bu eğitim ve bilimsel faaliyetler oluyor- denetimi yapabilecek selahiyete nasıl ulaşacağız? tabbi ki öncelikle bilimsel anlamda bu süreçleri denetleyebilecek yeterliliği haiz olmak gerekiyor.. aslında mevzuatta yeri var ancak güdük doğmuş.. İç denetçi adayları belirleme, eğitim ve sertifika yönetmeliğinin 6/b-3 bendinde “Araştırma görevliliğinde geçen süreler dahil olmak üzere, doktora unvanını almış öğretim elemanı olarak en az sekiz yıl” çalışmış olanların sınava girme şartını sağlayabileceği ifade edilmiş.. şimdi bir akademisyen düşünelim.. doktor olmuş ve toplam sekiz yıldır hoca ve biz diyoruz ki şimdi sen sınava girebilirsin.. ve eğer kazanırsan hocalıktan i...

kent günlüğü: yaşamak güzel şey doğrusu

Resim
"Yaşamak güzel şey doğrusu Üstelik hava da güzelse Hele gücün kuvvetin yerindeyse Elin ekmek tutmuşsa bir de Hele tertemizse gönlün Hele kar gibiyse alnın Yani kendinden korkmuyorsan Kimseden korkmuyorsan  dünyada Dostuna güveniyorsan İyi günler bekliyorsan hele İyi günlere inanıyorsan Üstelik hava da güzelse Yaşamak güzel şey Çok güzel şey doğrusu." "yaşamak güzel şey doğrusu" Anday'dan budur denilecek bir şiir.. sade, içten ama bir o kadar da gizemli.. mensubu olduğu garip akımını bağırıyor adeta.. benim içinse ikindiyi anlatıyor.. en güzel zamanı yani.. istanbulun herhangi bir yerindeki ikindiyi.. sağlığın yerinde, bir sorunun yok, dostlarınla bir iş gününü bitirmişsin ve akşama yapman gereken bir işin yok.. yani "takılma" hakkın var.. üstelik önü açık.. hava güzel, akşam iniyor.. yavaştan ışıklar yanıyor.. sıradan birisin, "insanlar arasında bir insan".. yanında arkadaşların ha...

denetim günlükleri: yapıcı tatminsizlik mesleki şiardır

Resim
bugün iç denetimde yapıcı tatminsizlik kavramı üzerine paylaşım yapmak istiyorum sevgili günlük.. "ne bu yaw yeni kavramlar mı uyduruyorsun.. “zate” son on yıldır yaşadığımız mesleki kavram sağanağından bıkmışım ha" dediğini duyuyorum.. evet yeni kavram çerçevesinde anlatacağım konumu.. şimdi mesleğe yeni başladığımızda eski alışkanlıklarımıza uygun hareket etmeyi bir yere kadar mantıklı buluyorum.. bu bağlamda “teftişçilik” anlayışının yanı sıra denetim konularını da handiyse hepten aldık ve denetim evrenimizi bunlardan oluşturduk.. tilkinin kırk türküsü var kırkı da tavşan (buradaki tavşanın benim minik, sevimli tavşanımla hiç bir alakası olmayıp salt atasözü olması bağlamında şey edilmiştir 😅) üstüne derler ya o minval bizler de yok maaştı, ayniyattı, ihaleydi, alımdı, satımdı diyerekten günlerimizi geçiştirdik, raporlarımızda verdik veriştirdik.. aynı türküleri söylemeye devam ediyoruz ha yanlış anlama yani.. bu yazıyı her şeyi halletmiş de ahkam kesen biri gibi yazmıyo...

müzik üzerine: ah 90'lar vah 90'lar...

Resim
90 ları seviyorum.. hani sanki bir şeyler olmaya başlamıştı da 80 lerde.. o şey, neyse artık, patlamak üzere gibiydi.. fırtına öncesi sessizlik "gibin" bi şi.. ne güzeldi.. şafak karamanın sunduğu müzik dergisi diye bi program vardı.. bizler kasete albüm demeyi şafaktan öğrenmiştik, sonra sound'u, vokali.. ve gerçek türkçe pop o yıllarda yapıldı.. tarkan, burak kut yeni çıkmıştı.. ben deniz, deniz arcak, fatih ve sinan erkoç hoşumuza giden şarkılar söylerlerdi.. izel çelik ercan kırar geçirirdi.. sonra emel müftüoğlu, jale ve tabii ki yoncimik.. hakan peker ilk albümünü yapacağını söylediğinde "dans mı edecek" demişti bazıları.. ancak sonra hey corç versene borç dillerde pelesenk olmuştu.. harun kolçak "yanımda kal yanımda kal düşlerim yetmez ki bana/yanımda kal yanımda kal çok geç rastladım" şarkısını ne kadar içten söylüyordu, bir körük gibi höykürüyordu adeta.. şafakın programı kanal 6 daydı.. okuldan (94-pertevnialden yani) geldikten sonra  saat ...

denetim günlükleri: sürecin mi var derdin var...

Resim
aslında geçen gün bahsettiğim 3 yıllık planların madiden olmasının da izlemenin tam yapılamamasının da temelinde kurumların süreç mantığını kavrayamamış olmaları yatıyor sevgili günlüğüm.. bir birimin denetimini alıyorsun, yazıyorsun, çiziktiriyorsun fakat olay (yani bulgu) birimin boyunu aşıyor gidiyor.. ve bulguya karşılık hemencik “ancak bu bizim işimiz değil, bu personel biriminin, bilgi işlemin, şunun bunun işi” biçiminde vaveylalar yükseliyor.. kim bilir belki de kendilerince haklılar.. bulgu çoğu zaman onların çözüm ve yetki alanlarını kat be kat aşıyor.. halbuki her sürecin bir sorumlusu olsa.. (kağıt üzerinde demiyorum, gerçek anlamda bir yetkin sorumludan bahsediyorum) ve de bu sorumlu bulguyla bizzat ilgilense bahse konu problem büyük ölçüde giderilecektir.. örneğin bir birimde taşınırı/ekdersi/maaşı/satın almayı/öğrenci danışmanlık sürecini denetliyorsunuz ve bir tespitiniz var.. ancak bu tespitin hem çözümü denetlenen birimi aşıyor, hem de sadece orayla ilgili olmayıp...

bu kentte aşk: gerçekten geldin mi?

Resim
ve bir bahar akşamı kadar güzel.. kulağının üzerine iliştirdiğin gül ve sen.. ve bir damla yağmurun kirpiğini okşayıp düşmesi.. ve ne kadar şanslı parmağına değen yüzük.. bendeyse akşam.. beyazla siyah gibi.. hep bir hasret.. oysa sen söylemiştin.. özlem bitmez demiştin.. sevda söylenemez.. ve sevgi bilinemez.. gözlerin ne de bilgece bakıyordu.. susmaya alışmak.. buz gibi bir hayatta.. sağ kalabilmek.. yaşamak değil, sadece ve sadece sağ kalabilmek.. doğumlar, ölümler, gündüzler, geceler ve devam edegelen her şeyi bir seyirci gibi izlemek.. kenardan, usulca.. sitem mi? hayır.. sandım ki güzel bir sonu olur, çünkü gerçekler güzel biter.. ancak güzellik ve gerçekler birebir ve örten bir fonksiyon değildi ve.. gözlerin bunu fısıldıyordu..  anlamadım.. anlamalıydım.. anlamalı mıydım?.. gerçekten geldin mi? ve giderken geldiğ in gibi mi gittin? ya da sen giderken ben geldiğindeki gibi miydim?

denetim günlükleri: yine yeni yeniden risk

Resim
denetim programı hazırlığının en zor kısmı makro risk değerlendirme bölümü günlüğüm.. bu iş maalesef olması gerektiği gibi yapılamıyor.. bunun en büyük nedeni şüphesiz kurumlarda risk anlayışının oturmamış olması.. şöle bir bakacak olursak iç kontrol eylem planlarının çoğunda dahi risk bileşeni ile ilgili olarak yapılan işler dişe dokunur bir mahiyet kesbetmiyor.. belki olayın uluslararası boyutta da tatminsizliği olacak ki coso bilem gitti erm 2017 namıyla risk yönetim sürecini güncelledi.. stratejiyi, performansı ne varsa dahil ederekten adeta voltranı oluşturdu.. neyse o iç kontrolün işi.. biz kendi olayımıza dönersek bir iç denetçi olarak riskleri makro düzeyde belirleme iddiamız (evet iddia diyeceğim) çok su götürür mahiyette tezahür ediyor.. oysa riski belirleyen bir merkez bulunsa ve biz iç denetçi olarak merkezin ürettiği bilgiyi veri kabul edip ona göre riskli alanlara yönelik programlamamızı yapsak fena mı olur ya?.. hem böylelikle yalın ve çevik denetim anlayışına riayet etm...