kent günlüğü: yaşamak güzel şey doğrusu


"Yaşamak güzel şey doğrusu

Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu."


"yaşamak güzel şey doğrusu" Anday'dan budur denilecek bir şiir.. sade, içten ama bir o kadar da gizemli.. mensubu olduğu garip akımını bağırıyor adeta.. benim içinse ikindiyi anlatıyor.. en güzel zamanı yani.. istanbulun herhangi bir yerindeki ikindiyi.. sağlığın yerinde, bir sorunun yok, dostlarınla bir iş gününü bitirmişsin ve akşama yapman gereken bir işin yok.. yani "takılma" hakkın var.. üstelik önü açık.. hava güzel, akşam iniyor.. yavaştan ışıklar yanıyor.. sıradan birisin, "insanlar arasında bir insan".. yanında arkadaşların hafiften yürüyorsun, var olmanın mutluluğunu içinde hissediyorsun.. bu geçit töreninde "küçük" mutluluklar seni mutlu etmeye yetiyor.. ama "garip"lik bir yandan içinde bir burkuntu olarak kalıyor ki, yine şairle noktalarsak: 

"Ya sabah, ya öğle. Gemici ve bulut, 
Güneş ve yağmur kıl payı bir dengede. 
Dolu bir boşluğu doldurup boşaltmak işimiz 
Ölülerle, gecelerle, sümbüllerle"...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim