Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

cosonun "risk"i yok bizde

Resim
geçen günkü iç kontrol eğitiminde aklıma bir şey takıldı günlük.. bizim bu iç kontrol sistemi ile ilgili hani canım.. yoksa başka neyle ilgili olacak..😀 bizim işimiz bu biliyorsun: iç kontrol.. ekmeğimizdeyiz, iç kontrolün peşindeyiz..😝 memleketin bütün tersanelerinde, her bir yerinde tesis edeceğiz inşallah.. daha doğrusu idareler tesis edecek biz müesses nizamı denetleyeceğiz.. neyse ne.. konu bu değil zaten..  kahramanlık türküleri değil.. konu iç kontrol var ya hani coso’dan mülhem.. heh işte bildin.. onun ikinci bileşeni ile alakalı. . ikinci bileşen yani risk değerlendirme yok günlükçüm.. nası😎 mı yok bildiğin gibi yok işte.. keenlemyekün olayı yani .. bakıyorum kurum ve kuruluşlardaki eylem planlarına.. aaaa o da ne risk hiç yok.. “reca ederim beyefendi müessesemizde risk olmaz” diyor tüm yetkililer.. ben de onlara "güzel olduğunuz kadar da peşin fikirlisiniz" diyorum..  yani dolayısıyla bizim 5 katlı devasa iç kontrol binasının ilk katı var.. sonra birden üçe at...

sevgili hayat

Resim
ve şimdi aksarayı özlüyorum..  🎵 yine bir öğleden sonra dersin son anları.. birazdan zil çalacak.. hafiften arkana döndün.. yüzünde pertevniyal rengi .. buraları hepten boyayan bir renk bu adeta.. ve demin cam kenarına konan güvercini işaret etmiştin, sol gözünü hafifçe kırparak😉.. mürüvvet hocaya yakalanma riski altında üstelik.. gözünden bir şey kaçmayan mürüvvet hocaya.. ve az sonra hafifçe arkanı dönmen ve   bana bakman yeni bir uyarı almak pahasına..  böyle giderse fizik dersini hiç tamamlayamacağız.. her maç kırmızı kart gören futbolcu gibi.. gerçi benim şikayetim yok.. senle olduktan sonra.. ve biliyor musun o zaman da bunları hep yaşamak isteyeceğim bir geçmiş için yaşadığımı hissediyordum..  ve sonra zil çaldı ve bu kez normal bir şekilde, önceden atılmadığımızdan, diğer öğrencilerle birlikte çıktık dersten.. koridor kalabalık ve biz yan yanayız.. "kadın haklı aslında" dedin birden.. "biz de çok oluyoruz".. "iyi de eğlence esastır"😁 diye karşı...

abi, nerden buluyorsun bu ıspanaklı lafları?

Resim
bazı şeylerde demokrasi falan olmaz günlük.. çünkü bunların yukarıdan gelmesi gerekir.. misal iç kontrol böyledir.. hakeza kalite anlayışı da ve son dönemlerin raporlama biçimi olan entegre raporlama da.. burada patronun konuyu içselleştirmesi yeterli ve gereklidir.. alttakilerin fikrinin hiçbir önemi yoktur(?!).. hele bizim gibi şarki toplumlarda olayın alta inmesi demek sulanması demektir.. bir çok şeyin oturmaması da bundan kaynaklanır.. alt kesimin gözünde misal kalite laf kalabalığıdır.. kırtasiyeciliği artıran bir olgudur.. “işimi nasıl gördüysem öyle yapıyorum ve bunu daha ileri götürmek için bir çabaya gerek yok” diye düşünür işi görenler.. gel gör ki kalitenin doğası normalde “kaliteden herkesin sorumlu olduğu” yönündedir ve bu tanım, olgunun bizde neden tutmayacağını gösterir.. iç kontrolle ilgili ilk yılları hatırlıyorum da neden tutmadığını daha iyi anlıyorum.. 26 aralık 2007 de iç kontrol sistemi tebliğ yayımlanmış ve biz bildiğim kadarıyla Türkiye’de bir ilk olarak 8 ...

lidyalıların bastığı parayı bastı "who" buldu

Resim
hani lidyalılar parayı buldu ya günlük.. tamam şimdi lidyalılar parayı buldu, faturaları biz ödüyoruz iğrenç esprisini yapmayacağım.. ancak bir tespitte bulunacağım.. para ekonomik bir terim gibi durulabilirse de parayla en yakın teması olan ikinci zümre (zaman zaman birinciliği ele geçiriyor) finansçılar, iktisatçılar değil sağlıkçılardır diyebilirim.. tabi ki de aralarında gayet saf ve temiz duygularla faaliyet gösterenler vardır.. amma benim gözlemim genelde bu yöndedir..  belki işin doğası budur belki de insanların en zayıf olduğu sektör olduğu için (yani talep esnekliği olmadığı için) bu durum ortaya çıkmaktadır.. vaktiylen koskoca bir üniversitenin bahse konu sektör kökenli bir yöneticisinin kendi mutemet alındısı ve mutemeti olduğunu; dahası adamın onca idari iş altında sabahın köründe gelip ameliyat yaptığını öğrenince epeyce şaşırmış ve durumu yadırgamıştım..  neyse bu konuya nerden geldin diyecek olursan zihnimin nedense son dönemde artan pıhtı atma, beyin kanaması...

bilenlere selam olsun

Resim
nesiller çok çabuk değişiyor dönüşüyor günlük.. eskiye oranla değişim hızı acayip arttı.. bunu en iyi gözlemlediğim yer ders verdiğim sınıflar oluyor.. şakalar bile dönüşüme uğruyor, üzerinde durduğu arka plan kaybolunca derisi dökülmüş bir kafatası gibi anlamsız sırıtıyor..  bu aslında iyi bir şey.. yenilenmek ileri gitmenin tek koşulu .. burada en büyük problem değişememek ya da değişmemek yani direnç göstermek.. bu noktada da zamanın acımasızlığı çıkıyor ortaya.. değişmeyeni affetmiyor.. kaldırıp kenara atıyor.. bir de yolkesenler var tabii.. onlar hepten fecaat oluyor.. duvar fonksiyonu eda ediyorlar.. enerji çalan insanlar bunlar.. her cümleleri “bizim zamanımızda…” diye başlar.. hep mazidir yaşadıkları ve mazi kalbimde bir yaradır en acılısından 😆 .. hep “kutsaldır” geçmiş bu veteranlar için.. halbuki çoğu kez yaşanılası da değildir anlatan için bilem .. bunlar geçmişe özlem duymazlar aslında, yeni olan her şeyi kötü görürler.. bu tiplerin en tehlikeli olduğu yer bir kurumda...