haftanın kitabı: bir meydan öyküsü Beyazıt (1914-1964)
Bu kitabı alma ve okuma nedenim tabii ki de Beyazıta olan sevgim.. çünkü kendimi "bildiğimde" en fazla etkilendiğim semt Beyazıttı diyebilirim.. şöyle ki babam beni gezmeye götürmüştü, sanırım Eminönüne.. o zamanlar otobüs Laleliden Beyazıta tırmanarak Çemberlitaş ve Gülhane yoluyla Eminönüne varırdı.. işte bu otobüslerden birinde sanırım 4-5 yaşlarındayken, pencereden akşamın ineyazdığı sırada lambalarını yeni yeni yakmaya başlayan dükkanlarıyla ve ille de caminin önündeki o zamanlar gözüme devasa görünen, üstü yüklü, arka pencersi olan turist otobüsleri görüp vurulmuştum Beyazıta.. “ne güzel yer Allah’ım” dedim gayri ihtiyari.. otobüs meydandan ayrılana kadar ağzım açık seyrettim.. ve sonra büyüyünce kendim gittim.. hep gittim.. bıkmadan usanmadan.. neyse geçen İş Bankası yayınlarına girdiğim anda “bir meydan öyküsü Beyazıt” kitabını görünce bu hissiyatın ağır basmasıyla hemen elime alıp inceledim ve derhal satın aldım.. ve uygun bir anımı bekledim.. o an gelince de okumaya...