"sağır bir şekilde" anlatmak lazım

130 yeni iç denetçi için ilan çıktı günlük.. meslek adına çok güzel.. sevindirik olunacak bişi.. ve fakat.. evet günlük gene söyleyecek sözüm var.. her zamanki gibi.. ağzının tadını biraz bozacağım.. napayım.. mesleki dezenformasyon de geçsin.. evet yine söyleyeceğim iç denetçi almak ya da iç denetçiye eğitim vermek güzel ama yetmez.. asıl önemli olan idarelere iç denetçinin kim olduğunu ve ne iş yaptığını izah etmek.. peki bunca yıl sonra olur mu?.. hala mı tanıtmalıyız?..

evet hala tanıtmalıyız.. üstelik bu bizim ülkeye has bi şey değil.. iia bilem hala farkındalık şu bu üzerinde duruyor.. temel uğraşı bu sanırım.. ancak bunun için de sağlam bir sinir gerekiyor.. suhuletle ve uhuletle bitmeden durmadan anlatmak.. bu herkesin yapabileceği bir şey değil tabii.. bana kalırsa günlükçüğüm, denetim elemanlığı NŞA'da en fazla 8-10 sene yapılır ve sonra biter.. sonrası tekrar olur.. aslında çoğu meslekte böyledir.. inovatif olmak için sizi zorlamayan meslekler tıpkı kapalı sistemler gibi entropiye uğrar.. yahut termodinamiğin temel yasası devreye girer ve ısı alışverişinin durduğu yerde termodinamik kıyamet kopar.. belki esas kıyamette böyle olur, Allah bilir orasını..

neyse biz yine mesleğe dönecek olursak bıkmadan usanmadan anlatmalıyız.. bu işimizin en önemli parçası.. idarelerin bize ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.. her zaman ve her koşul altında bunu nasıl yaparız inan tam bilmiyorum günlük.. ancak en kısa yolu insanlarla temastan geçiyor.. daha sıkı iletişim.. unutmamak lazım insanlar sorunlarına çözüm bulan insanları severler.. şimdi bazı ekabir iç denetçilerin "bizim işimiz sorun çözmek mi" dediğini duyuyorum günlük ama bunlara takılıp kalmamak lazım.. hani bir anekdot vardır.. bir kaptaki kurbağalar sıçrayarak kaptan çıkmaya çalışıyorlarmış.. seyirciler asla çıkamayacaksınız şeklinde tezahürat yapıyorlarmış.. gerçekten de biri hariç hiçbiri çıkamamış.. ve çıkan tahmin edebileceğin gibi sağırmış.. haa şimdi de bana diyeceksin ki adı duymaktan (audit) gelen bir meslek mensubu nasıl sağır olabilir.. olur.. çok da güzel olur.. sağırlık bazen iyidir.. odaklanmayı sağlar.. bence insan seçici duyucu olmalı zaten.. her lafa aldırış etmemeli.. keza ortam bu ve bunu iktiza eder.. ne demiş şair:

“Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak 

bu cehennem, bu cennet bizim.”