İki vefat iki anlatı

2025 in başında topluma mal olmuş iki ünlü karakter vefat etti günlük.. iki ünlü karakter, iki ünlünün cenazesi, toplumsal intibaı ve en önemlisi benim için anlamı.. ünlülerden ilki ferdi tayfurdu.. yıllarca türk arabesk müziğini domine etmiş bir şarkıcıydı.. Müslüm Gürses ve Orhan Gencebayla birlikte bu türün önde gelenleri oldular.. araya birileri sızmaya hep çalıştıysa da -vahdet vural, hakkı bulut vb.- asla zirveyi kaptırmadı bu üçlü.. MFO üçlüsü.. haaa bana sorarsan MFO yerine MFÖ yü her zaman tek geçerim ama konumuz o değil yani haddizatında.. neyse bu üçünün arasından ne dediği pek anlaşılmayan hep bir haplı intibaını uyandıran Müslüm ya da kasıntı orhana göre, ferdi hep bana daha sıcak gelmiştir.. ferdiyle ilk tanışmam sanırım dayım sayesinde olmuştu ki kendisi tam bir ferdiciydi.. akabinde orta mektep ve lise düzeylerindeyken arkadaşım olan Ali de aşk meşk işlerine girince ferdi dinler olmuştu, onun da etkisi vardır tabii ki de.. zaten kim aşık olsa başlardı “sen de mi leylaa…..” demeye.. ki bence çoğu sanrıdır.. yani aşık oldum sanısı.. neyse bunlar psikolojinin alanına girere herhalde.. dönecek olursam ferdiyi anımsadığım bir kesit tam da videoların evlere girmesine ve bu vesileyle kaset kiralamaların başlamasına denk gelir hani.. o zamanlar -yani memlekette, topkapıdaykene- rahmetli Necla teyze sahibül video olarak kaset kiralar ve mahalledeki kadınları bodrum kattaki evine davet ederek birlikte izleme seansları yapardı.. onlardan birinde -yanlış hatırlamıyorsam yaz günü olmalıydı ki pencereler açıktı- ferdinin 81 yapımı ben de özledim filmini kiralamışlar ve handiyse tüm mahalle birlikte izliyorlardı ve pencereden dışarı taşan hıçkırıklardan mütevellit “biri öldü” zehabına kapılmıştı yoldan geçenler.. oysa sadece ferdinin filmi izleniyordu.. “ne kadar çok aşka intizar eden..” diye başlayıp giden ve eli kelepçeli ferdi sahnesiyle son bulan filmdi bu dediğim.. zaman zaman dalga geçtim ferdiyle.. salya sümük ağlamaları gülüncüme gitmedi değil.. hep temiz çocuktu ve dahi yanıktı.. haksızlıklar bunu buluyordu.. gerçi rambonun da yakasını haksızlıklar bırakmıyordu belki ama onun ki daha çok memleket meselesi içinden yükselene varoluşsal bir söylemdi.. yani “karı kız” meselesi değildi.. neyse konumuz can rambo değil şu an.. gülüncüme gitti ama şarkılarından da epeyce etkilendiğim olmuştur hani.. derbeder, merak etme sen, sabahçı kahvesi gerçekten vurucuteam56 tadındadır.. dedim ya orhan ve Müslüm için böyle bir şey diyemem.. sonra ortalardan çekiliverdi bu nuberterziyanın intikam almak için kumar öğrettiği öğrensisi ferdi.. ara ara serzenişlerde bulunduğu yönünde haberler geliyordu.. yok kızına kızmış, yok Necla nazıra kızmış.. yok şu yok bu.. o kadar umurumda olmadığı için sadece göz ucuyla geçerdim böylesi malayani malumatı.. ve geçenlerde vefat haberi geldi.. bu tam bir hayal kırıklığıydı sanırsam fanları için.. keza adam karun kadar zenginmiş ya.. ulan nerede yazdın bu açıklı şarkıları bea.. denize sıfır villanda nasıl böyle acılara gark oldun.. adası varmış adamın düşünebiliyor musun sevgisiz günlük.. ada diyorum yaa.. 80 ev, 7 villa 3 milyar tl para.. vah anam babam.. bağırmak, ağlamak ne karlıymış dedirtecek cinsten..

İkinci ünlü ise romancı selim ileriydi.. ilgiyle okuduğum bir yazardı.. bir söyleşisine katılmıştım.. sanırım Osmanlı bankasının karaköydeki mekanında.. yaklaşık 20 sene evvel.. çok dikkatimi celbetmişti.. kullandığı kelimeler, ifade biçimi.. sonra epeyce bir kitabını okudum.. zaman zaman kullandığı ilginç keleimeleri taklit bile ettim.. son kitabında sanli ölüme bir selam çakıyordu ya da ben öyle hissettim.. gerçekten de yalnız evler soğuktur keza.. bir de programlarını dinler oldum.. yalnız okurlar için dite trt2 (bence en iyi belgesel kanal)’de: yalnız okurlar için.. sanırım çoğu bölümünü izledim ya da dinledim.. yine dinlemek için youtube açmıştım ki vefat haberini aldım.. doğrusu üzüldüm.. ama ölüm haberlerinin tv habar bültenlerinde bir dakika bile anılmamasına daha çok üzüldüm.. ah ileri ah.. sen kalk o kadar kitap, senaryo yaz adın şanın duyulmasın.. ağlayıp sızlayaydın, başka başka kadınlardan çocukların ortaya çıksaydı sonra belki daha popüler olurdun.. hem yaşarken hem de ölümünle..    

ne diyeyim Allah her ikisinin de taksiratını affetsin..