iç denetim yakasında yeni bir şey yok

günler günleri kovalayıp gidiyor be günlük.. iç denetim camiasında pek yeni bir şey yok.. 13 yıldır kendimi colombun gemisinde bir denizci gibi hissediyorum.. hindistanı olmasa da bir yerleri bulacağız elbet..😆 gidiyoruz uçsuz bucaksız denizde.. kara gözükmüyor ancak bu yolun sonunda kara olduğuna yönelik inancımız diri.. öyle olmalı diye düşünüyoruz.. yoksa ne yapacağız? umut fakirin ekmeği umar ha umar umar..

yola birlikte çıktıklarımızdan bazıları artık yok.. kimi emekli oldu kimi mesleği bıraktı kimi ise direkt bizi bıraktı (onlar kendilerini biliyor).. 

13 sene öncesinde gülümseyen o iç denetçi topluluğuna şimdi neler demek isterdim bir bilsen imkanım olsa.. önce derdim ki idarede daha etkin rol alın.. o işim değil bu işim değil şeklinde trip atmayın.. seminer sürecinde derslere gelenleri dinleyin ancak en nihayetinde onların da bu mesleği yeni öğrendiğini unutmayın..😎dolayısıyla anlatılara belli bir ihtiyat payı koyun.. yoksa dinlemeye meraklı bir kalabalık karşısında insan bazen coşuyor, ayakları yerden kesiliyor.. benden demesi.. sonra idkk da görev almaya çalışın.. geçici uzmanlık gibi bir şey ihdası için çaba harcayın.. iç denetçiler belli süre idkk da görev yapabilsin böylece.. 

idkk ve kidder i yöneticilere yönelik eğitim, toplantı vb. yapmaları için zorlayın..😁 derneğe sahip çıkın.. etkinliklerine yer alın.. (şimdi hatırlıyorum da o şubat soğuğunda nihat babayla kidderin eğitimine katılmaya gitmiştik ankaraya.. orada bize ahmet kepenek te katılmıştı ya onun hikayeleri burada denmez şimdi.. sabah rüzgarlıda yediğimiz börekle akşamı yapmıştık bir iki gün..) 

sonra hep inovatif olun derdim.. yani aynı denetim türüne saplanıp kalmayın (tamam mal müdürüne şöle verdim veriştirdimden iç denetime evrilme hikayeler gerçekten de güzel ve sürükleyici ancak yapacak işiniz var sonra anlatırsınız derdim😜) farklı alanlarda denetim yapın.. misal üniversitedeyseniz bilimsel araştırma projelerine dalın.. akademik süreçlere doğru yelken açın.. ve bu arada mutlaka bir ab projesi patlatmaya çalışın derdim.. 

yine derneğin biricik yayın organına sahip çıkın.. ve mutlaka iyi kötü yayın yapmaya çalışın uzak durmayın öyle derdim.. yolunuz ankaraya düşerse derneğimizin💓sevimli mekanına uğrayın, bir fotoğrafınız olsun salondaki beyaz tahtanın önünde şu fani dünyada derdim.. 

ve arkadaşlarınızı sevin, kurumunuzu, derneğinizi, idkk nızı sevin ancak mesleği bunlardan daha çok sevin derdim.. ışıl ışıl parlayan ilk iç denetçi kafilesine bunları derdim işte günlük.. muhtemelen bir eğitim seminerindeki teneffüste derdim.. eski meclis binasının oraya doğru yürürken ya da mayemin alt katındaki –pek fazla çeşit imkanı sunmayan- kantinde otururken derdim.. ya da fahreddin üstadın bizim programı bir bilgisayarda unuttuğu zemindeki bilgisayar odasında derdim.. sörf yaparkene😁..   

derdim de dinlenir miydim?. sanmam.. olsun gene de söylerdim.. bize düşen söylemek ne de olsa.. nitekim önce söz vardı



 

Yorumlar

  1. “Müfettişler ile küçük abdest yarışına girmeyin, üst yöneticinin gündemine bu şekilde dahil olmayın” da diyebilirdi üni haricinde görev yapan bir iç denetçi 😊

    YanıtlaSil
  2. Kalemine sağlık Cem Bey. Aynı gemide olmak, aynı denizi görmek, aynı kokuyu almak, aynı güneşte yanmak, aynı soğuğu hissetmek ve aynı şeyleri düşünmek güzel... Bu gemide her türden ve düşünceden meslektaşımız da var tabi ki ve bizi zengin kılan da bu zaten.. Ancak sizin de dolaylı olarak işaret ettiğimiz üzere: Üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi durmamalı, çalışmalı, üretmeli, yenilikçi olmalı, mesleği iyi yerlere taşımak, kendimizi geliştirmek için daima çalışmalı...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim