aynada ancak kendini görebilirsin

                                                                              “kendini bilen Rabbini bilir” 


radyoda duyduğum bir haber ilgincime gitti günlük.. bilkent pandemi nedeniyle uzaktan yapılan sınavlarda öğrencilerin kopya çekmesini engellemek için on bir bin aynayı bad-ı heva bir surette öğrencilere gönderme kararı almış.. aynayı monitörün karşısına koyuyor ve böylece ekranda başka bir pencere açık mı değil mi onu kontrol edebiliyorsun.. bir de onur yemini imzalatacaklarmış.. “kopya çekmeyeceğime dair  söz veriyorum” gibisinden.. ilginç olduğu kadar da düşündürücü.. salt bu örnek üzerinden değil daha genel konuşmak istiyorum günlük..

haberi dinleyince ilk evvela aklıma (yo yoo yoo orvel’in1984’ü gelmedi inan) aynalı dede geldi.. amak-ı hayalden mülhem yani.. hikayede, varlık hakkında arayış içinde olan raci yolu üstündeki her zaman gördüğü mezarlığa uğrar ve orada aynalı dedeyle tanışır.. isimler çok derinliklidir.. arayış anlamına gelen (bu bağlamda aynalı dedenin dediği gibi insanlığın ortak adını taşıyan) raci mezarda (geçmişin gömüldüğü geleceğin ekildiği yerde yani) “ayna”lı (bir metafor olarak ayna her daim derin anlamlar içermiş olan ayna’lı) dede ile karşılaşmıştır.. aslında -en azından bana göre- karşılaştığı kimse yoktur.. sadece kendini görmektedir.. aynanın işlevselliği de zati bu bağlamda değerlidir..

şimdi lafımızın başına dönersek.. insanın kendisini görmesi için kullanılan bir objeyi modernitenin başka bir kesite sürüklediğini görüyoruz adeta.. ayna bu kez üçüncü şahısların görmesi için kullanılıyor örneğimizde.. ve de kriminal bir olayı engellemek için.. oysa “kendini gören” ve dolayısıyla da “kendini bilen” bir bilinç düzeyimiz olsaydı somut aynalara ihtiyaç duymazdık.. çünkü kopya da çekmezdik.. keza her daim kendini gören bir bilinç bu müşahade yoğunluğu altında böylesi bir şeye tevessül etmezdi.. dolayısıyla bu şekil güvenmemeye yönelik tedbirler alınmasına ve işlem maliyetlerine katlanılmasına da (işlem maliyeti ve firma teorisi okuluna saygılarımla) da gerek olmazdı.. bugün sınav dolayısıyla güvenmediğiniz bir öğrenciyi belki böylece, yani aynayla maynayla kontrol edebiliyorsunuz.. peki ya bu öğrenciler mezun olduktan sonra söz gelimi bir inşaat mühendisiyken yaptıklarını nasıl kontrol edebileceksiniz.. ya da milyonlarca insanın hayatını etkileyebilecek kararlar verme noktasında bir ekonomistken hile yapmaması için nasıl denetleyebileceksiniz.. bunları bir denetçi olarak yazmam belki tuhaf kaçabilir sana günlük.. ancak gerçek tam da bu aslında.. vicdan aynasını aktivite etmeden alınacak palyatif önlemler daima hüsranla neticelenecektir..










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim