Nuran Cömert Hocam
efsane dekanlar, yöneticiler anlatıp dururlar ya hani günlük.. masal gibi ağzı açık dinler insan.. vay beeaa der.. anı sahiplerine özenir sonra.. işte ben de o talihlilerden biri oldum diyebilirim.. Nuran Cömert Hocamın dekanlığı gerçekten de efsaneler kitabında yerini alacak türdendi.. –seni temin ederim kendisini uzun süredir tanıyor olmanın sübjektifliği ile yazmıyorum bunu günlükçüm-
nerede kalmıştık, her yönüyle böyleydi diyebilirim.. öğrenciyle ilgilenişi, mekânsal sorunların çözümünde bizzat çalışması ve en önemlisi fakültenin çıtasını yükseltme uğraşısı göz kamaştırıcıydı.. bu sonuncuyu adeta kendine dert edinmişti.. ne zaman sohbet etsek konuyu hep buraya getirir ve “bu fakülte işletme eğitiminin beşiği ve bundan dolayı daha üst düzey öğrenci çekmeliyiz.. kabataştan, İstanbul erkekten vb. liselerden öğrenciler talep etmeli bizi, yazmalılar” derdi..
sonra fakültenin akredite olması için verdiği maddi ve de maddiyatla ölçülemeyecek manevi çabaları muhteşemdi.. bunların bir bölümüne bizzat şahit olmuş biri olarak rahatlıkla bu değerlendirmeyi yapabilme hakkımın olduğunu düşünüyorum.. hocanın öğrencilerle diyaloğu o kadar anaç ve yakındandı ki, “beni dinlemedi, derdimi çözmek için çaba sarf etmedi” diyebilecek tek bir öğrencinin olduğunu düşünmüyorum.. öğrencilerce yönetilen denetim kulübünün üzerine titrer ve bir öğrenci kulübünün hayal bile edemeyeceği etkinlikler yapmasını sağlardı.. kulüp sayesinde çok sayıda öğrenci –üstelik bunlar sadece işletme fakültesi öğrencileri de değil- daha mezun olmadan Türkiye’nin en üst düzey kuruluşlarında staj yapma, çalışma ve yönetici-denetici zümresiyle tanışma olanağı elde etmişti.. fakültenin görünürlüğü hocanın dekanlığı zamanında gözle görülür şekilde yükseldi.. bunu sağlayan unsurlardan biri hocanın, Türkiye'nin sayılı SAP laboratuvarlarından birini İşletme Fakültesinde kurma becerisiydi..
fiziksel mekanlarla bizzat ilgilenirdi.. hatta yeni binaya taşınma döneminde bizzat fiziken çalışmıştı.. öğrencilere hitap edecek her ayrıntıyı tepeden tırnağa incelerdi.. mescitten kafeteryaya kadar eli hep binanın üstündeydi.. nitekim yökün verdiği dezavantajlı öğrenci dostu turuncu bayrak kategorisindeki ödülü üniversiteye –birbirinden değerli ekibiyle birlikte- kazandırmıştı..
hocanın iç denetime bakışını anlatmaya gerek yok aslında.. keza kendisi bir duayen iç denetçi.. tidenin tüm pozisyonlarında bulunmuş ve Türkiyede bu işin en çok bilinen yüzlerinden biri olmuş hocamızın üniversitemizde olması açıkçası bizim için büyük bir nimetti.. ilk tanıştığımız 2007’den itibaren her zaman engin deneyimlerinden faydalandık, vizyonumuza tuttuğu ışık bize güvence sağladı.. okul içinde ve dışında iç denetim adına çok şeyler paylaştık ve kendisinden çok şey öğrendik..
yani anlayacağın günlük anlattığım bu hususlar bir efsane dekan tablosu.. yalnız olayın bir de diğer yüzü var.. hoca, çizdiği dekan profiliyle çıtayı oldukça yükseltti ve takibi oldukça meşakkatli bir iz bıraktı.. haddim olmayarak şu değerlendirmeyi yapmak istiyorum.. Nuran Hocam, hep dediği gibi bu işi de bir kerede ve her defasında en doğru şekilde yapılması tanımına uygun olarak tamamladı…
Yorumlar
Yorum Gönder