bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)
ve bulgular ormanında yalnızsındır çoğu kez.. yılın her döneminde ya da her denetim döneminde.. önceleri bulma telaşesi sarar, dört yanı.. daha doğrusu gözden kaçırma endişesi.. sonra belirginleşir.. liman görünmüştür.. bu kez yanaşma telaşesi sarar.. acaba yazabilecek misindir.. "kimin hakkında yazamıyorsan iktidar odur" diye bir laf var ya.. boş değil hani.. bir kamyon anlam yüklü.. bazen yazasın gelir her şeye rağmen, şöyle bir yaslanırsın geriye, dayanırsın koltuğa.. eskileri düşünürsün.. bırakıp gidenleri.. üstatları .. şan ve şeref dolu meslek günlerini.. coşkun zamanları.. ve birden irkilirsin.. aktüalite sarar her yanı.. gerçekler vardır.. bir de onlardan daha geçerli olan post gerçeklik vardır.. ve o an içinde bir ikircilikli durum başlar.. birilerinin başındaysan düşünmen gereken çok şey vardır.. o vakit ikilemin artar.. belki üçülem, beşilem gibi bi şi olur.. hani o sabahları yolda gördüğün; olana bitene, sebep olana, seyirci kalana bela okuyan kadının sesi yankı...
Hocam pardon ama bence acımayın kadınlara, onlar gerçekten o kadar yüceler ki kimsenin acımasına ihtiyaçları yok. Bahsettiğiniz el bebek gül bebek büyüttüğü aramayan sormayan oğluna acıyın, onun güçsüzlüğüne dayanarak zulüm eden etrafındaki erkeklere acıyın, zayıf gördüğü için bir genç kızı öldüren caniye acıyın...... "Cennet annelerin ayakları altındadır" diyen bir peygamberin ümmetleri olarak bunu hiçe sayan kadını ikinci sınıf olarak gören hemcinslerinize acıyın. Kadınlara saygı duyun cok sevin acımayınnn.......!!
YanıtlaSilacımak sevgiden doğar.. bu bağlamda bahsettiğiniz mahluklara acımak değil ancak öfke duyabilirim.. saygıya gelince, kadınlara saygı duymamak zaten mümkün değil.. ve işin doğrusu zaten bu kadar saygın varlıkların değeri bilinmediği için içim acıyor...
Sil