istanbul ve gözlerin
burada olsaydın eminim çok severdin bir günümü.. bir eğlenceli,
hareketli günümü.. ve o günün içinde yaşandığı istanbulu ve vapuru.. sahi sen
hiç vapura binmedin değil mi? benimle güvertede kadıköyden eminönüne
süzülmedin.. oysa bir kere bile yaşamış olsaydın dünyanın durduğunu
hissederdin.. zamanın öylece kalakaldığını.. ve içinden hiç çıkmak istemezdin
durgunluğun.. akşam vakti camlarından yangın çıkan üsküdarı sağ tarafında,
haşmetli sarayburnunu sol tarafında görseydin..
güvertede elindeki çay içini ısıtırdı gerçi ama ben yine de bana sokulmanı
isterdim.. belki kirpiğin yanağıma değerdi usul usul.. ve bana gülerdi her daim
parlayan kahverengi gözlerin.. ve gülümseyen gözlerin.. ve içinde dün bugün
yarın olan gözlerin.. ve anlamlı ve çapkın ve ben buradayım hep yanındayım
diyen gözlerin.. hüzünbaz gözlerin.. arayan gözlerin.. soran gözlerin.. bulan
gözlerin.. ve istanbulun içinde gözlerin ve gözlerinin içinde istanbul.. ve
şehre akşam inerken gözlerin.. ve uzaktan geldim senin için diyen gözlerin..
biraz yorgun gözlerin.. özleyen gözlerin.. şimdiyi anlatan gözlerin..
imkansızlığı fısıldayan gözlerin.. ve beni hüzne boğan gözlerin.. ve
haydarpaşayı arkada bırakan gözlerin.. kız kulesinin yansıdığı gözlerin.. yeni
camiye doğru gözlerin.. ta uzaktan haliçi selamlayan gözlerin.. galata kulesini
gören gözlerin.. köprüye aşık gözlerin.. tramvaya gülen gözlerin.. balık ekmek
yiyenleri izleyen gözlerin.. bir an evvel vapurdan inmemizi sabırsızlıkla
bekleyen iskeledeki insanları süzen gözlerin.. hafif bir yağmur çiselerken
güvertede gözlerin.. ve hep bana muzipçe bakan gözlerin...
Yorumlar
Yorum Gönder