denetim günlükleri: iç denetçi kim için yazar?
bir
zamanların moda şarkısı “aşk kaç beden giyer” kıvamında olacak ama yine de
sormak istiyorum sevgili günlük: “iç denetçi kim için yazar?” yani bulgu iç
denetçiye mi aittir yoksa kurumun/birimin/sürecin/faaliyetin/
denetlenenin/yönetimin midir?.. eğer bulgu iç denetçiye ait diyorsan orada
ciddi problem var demektir.. keza belki sanat sanat için yapılabilir ancak iç denetim illa “toplum” için yapılmalıdır.. burada gözlemlenen ciddi
sorun, birimlerin iç denetime bakışının çocuk eğlemek gibi durmasından
neşet etmektedir.. yaaaani denetlenen aslında sizin bulgunuza çok da
katılmamakla ya da bulgunun önlemi konusunda kalben bir mutmainlik duymamakla
birlikte sırf sizi üzmemek/ya da yıldırımları üstüne çekmemek saikinden
hareketle “he he tamam” moduna yatmaktadır.. somutlaştıracak olursak: “x
sürecinin x1 x2 x3 alt süreçleri için ayrı ayrı 3 kişinin görevlendirilmesi”
şeklindeki önerinize denetlenen “emredersiniz, efendi hazretleri ne güzel
buyurmuşsunuz” şeklinde bir yaklaşım sergilemek suretiyle gayet olumlu bir
cevap verebilir.. bununla da yetinmeyip alt süreçler için 3 kişiyi görevlendirdik
bile diyebilir.. gel gör ki gerçekte ne öyle bir görevlendirme vardır.. ne de seçilen 3 kişinin bu görevden haberi vardır.. (kağıt üzerinde mükemmel olgusu) ve bu durum ancak
bir hile, suiistimal olduğunda ortaya çıkar.. ve öyle çok da implaid*likleyhood
biçimselliği ile formülüze edilemez.. bulgu tahakkuk etmiştir artık ve risk
gerçekleştirilmiştir.. oysa denetlenen
bilmelidir ki bu bulguların sahibi kendidir.. ve öneriler denetçiyi baştan
savmak için değil kendi süreçlerinin iyileşmesi içindir.. tabii bu bağlamdan
(yani denetim algısı tuzağından) kurtulabilmek köklü bir zihniyet
değişikliği gerektirmektedir.. denetlenen “bu bulgular madem benim iyiliğim
için yazıldı; o halde yerine getirmeye gayret etmeliyim” 😆diyemedikten sonra yapılacak
çok da bir şey yoktur.. ve maalesef bu tür idareler ancak risk gerçekleşip
musibet başa geldikten sonra (örneğin yangın çıktıktan sonra, kalitesiz bir
mal/hizmeti teslim aldıktan sonra) aydınlanma geçirebilirler ki bu durumda da
artık koruyacak çok da bi şey kalmamıştır.. o saatten sonraki süreç sahiplerine
söylenebilecek tek şey ise;
“Servi gibi ümitler döndü birer iğdeye,
Geçti Bor'un pazarı, sur eşeği Nigde'ye!”
şiirinden
başkası olmayacaktır…
My according to Finding must belong to internal audit report ,,😒
YanıtlaSilActually, it must be, Master.
SilTebrikler Cemcigim cok guzel anlatmissin iç denetim faaliyeti-ic denetçi-Denetlenen (musteri) iliskisini.Bazen de bulgular kucuk emrah misali boynu bukuk kaliyor hani anasiz babasiz misali.Herkes gormezden geliyor.Burada aklima cem yilmazin firlama anlatimlari da geliyor ama bosver basbasa iken paylasiriz
YanıtlaSilteşekkürler devrem Hulusim.. :)
SilTabi ki bulgu birimin. Erişilen bulgu ve öneriye ben denetçi olarak denetişim sonucunda ulaşıyorum. Dergimizin adı gibi. Denetişim güzel kavram karşılıklı bir etkileşim ve iletişim içinde, işteş... Bulgu ve öneriyi birimle oluşturmak ve otomatik olarak sahiplenmesini sağlamak... Bir keresinde rektörümüze bir toplantıda denetişim yaptığımızı söylediğimizde denetişimi ilk kez duyduğunu ve çok hoşuna gittiğini söylemişti.
YanıtlaSildenetişim çok güzel bir kavram; anlaşılabilse.. keza işteklik katan ş harfi he daim bir coşku barındırır içinde.. ne demiş Yunus
Sil"Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım,
Sevelim, sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz."