ev arayışlarım: baktın mı len (?!)
ev
arayışlarım sürüyor sevgili günlük.. yani bu konudan bahsetmediğimi görerekten
bazıları pes ettiğimi zannetmesin.. keza zannetmek pek iyi bir şey değildir..
neyse bu süreçte en son geçen ilginç bir olay daha yaşadım.. bundan yaklaşık
iki ay evvel arkadaşım Muhammet’in işaretiyle sahibinden de –bu arada sitenin adı
sahibinden ancak ilanlar genelde emlakçıdan- bir ilan gördüm.. bu kez daireyi
inşaat firması satıyordu.. ilanı biraz inceledim.. evirdim çevirdim.. fotoları
ellerimle büyüttüm ve internet sitesinde yer alan tel noyu aradım.. karşıma bi
adamceğiz çıktı ve inşaat firması olduklarını, muhitin-evin çok güzel olduğunu,
fiyatın kelepir mesabesinde bulunduğunu, kaçırmamak gerektiğini, şunu bunu
söyleyerek konuşmayı noktaladı.. ondan sonra bende bir tecessüstür aldı
yürüdü.. bir yandan da Muhammet dönüşümden önce bu evin yerindeki evde
oturduğunu filan anlatıveriyordu.. ne var ki bunca merakıma rağmen evi görmek
için ancak 20 gün evvel fırsat bulabildim.. ılık bir Cuma akşam üstü işten çıktım
ve adamı aradım.. karşımdaki telefonu “Cem naber ya” vb şekilde açtı.. cidden
şaşırmıştım.. hepi topu bir kez aradığım kişi telefonumu kaydetmişti ve dahası benle
gayet samimi konuşuyordu.. önce bana nerede olduğumu ve evi görmeye nasıl
gideceğimi sordu.. ben konumumu bildirince “aaa ben de oradayım, inşaata
geçeceğim, seni de alayım” dedi.. bunun üzerine buluşmak suretiyle onun "arabasıylan" evi görmeye gittik.. evin oraya varınca yakın bir yede oturması münasebetiyle
Muhammet'te bize katıldı.. o arada başka alıcılar da diğer dairelere bakmaya
gelmişlerdi.. adam diğerleri ile ilgilenirken biz de Muhammet'le birlikte bir
çalışanın nezaretinde görmek istediğimiz daireleri gezmeye başladık.. bunlardan
bir tanesi dubleksti.. alt katı gezip üst kata çıktık.. bu arada daireleri pek
beğenmediğimizi söylemek yerinde olur sanırım.. tam üst kattan inerken adam alt
kata gelmişti.. ve bizim merdivenden indiğimizi görerek “baktın mı lan Cem! Beğendin
mi?” gibisinden gayet samimi –samimiyet kurmak suretiyle satış yöntemini
anımsatan ve Kotler'in görse alnından öpeceği biçimde CRM'i ağlatan 😆- ifadeler kurmaya filan başladı.. bunun üzerine bizde oldukça yoğun
bir şaşkınlık hasıl oldu.. öyle ya neydi ki bu samimiyet.. beraber mi bot
bağlamıştık?.. neyse o ara, özellikle de dubleksteki karanlık ve basık yapıdan
mütevellit, memnuniyetsizliğimizi anlamış olacak ki tipik dubleks satıcıları
gibi “ben bu çatıyı menteşeli yaptım.. iskandan sonra kaldırırsın sonra ister
cam tak ister duvar ör” gibisinden akla hayale sığmayan ve aşırı uğraştırıcı,
belediyeyle açık bir mücadeleyi gerektiren teraneye başladı.. öyle ya o kadar para vereceğim bir de inşaat işine girip yok çatıyı kaldıracağım yok kaçak göçek işler yapacağım.. "zate" üslubundan
hoşlanmamıştık.. bir de bunları duyunca ufak ufak kirişi kırarak adamı eseri
ile baş başa bıraktık.. niye bizde CRM yanlış anlaşılıyor Kotler.. neden bu samimiyet neden bir cevap ver...
Yorumlar
Yorum Gönder