kent günlüğü: onlarda neden öyle?

sevgili günlük bugün çatışmayı göze alaraktan hassas bir konuya değineceğim 😉tespit çok sevdiğim bir arkadaşıma ait -ki izin verirse adını açıklarım- ve ben dahi aynı fikirdeyim.. şimdi bakıyorsunuz turist olarak gelen kadınlara imreniyorsunuz.. hayır hayır yanlış anlamayın hemen fiziken bir beğenmeden bahsetmiyorum.. kaprissizlik, cool'luk, pozitif ayrım istememezlik ve de imaya başvurmama noktalarında çok hoşlar.. mutlaka görümüşsünüzdür.. karı koca turist olarak ülkemize gelmişlerdir ve aaa o da ne kadının sırtında da eşek kadar bir sırt çantası vardır.. ve bazen kucağında çocuk taşır.. hatta geçen gün üç tane köpecik (köpecik dediğime bakmayın, azman gibi hayvanlar idi) idare eden bir tusist kadın gördüm.. ve arkadaşla aynı teraneyi tekrarladık: şimdi bizim kadınlar olsa "cemmmmm çantayı taşı, çocuğu aaaal" diye oflaya oflaya dar ederler hayatı insana.. yüzlerinde bir memnuniyetsizlik, bir beğenmezlik, bir huzursuzluk, bir konformistlik.. ohffff.. ve en kötüsü imalı tavırları: bir dükkana giriyorsun, bir şey beğeniyor alalım mı diyorsun kararsız bakıyor öyle.. sonra almadan eve geliyorsun.. "almadın onu" diyor.. yüzü bir karış.. sonra başlıyor "hiç sürpriz yapmıyorsun.. ben beğenmeden alsana.. ben söyledikten sonra ne anlamı kaldı".. ve işin kötüsü bizi de kendisi gibi düşünüyoruz sanmaları... 
sonra bu turistlerin veletleriyle diyalogları da çok basit.. bizimkiler bir otelde örneğin elinde kaşık çocuğun peşinden koştururkene onlar gayet rahat.. "yerse yer yemezse yemez" modunda..
anlayacağınız bizimkiler zor insanlar.. hem de çok zor insanlar...





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim