denetim günlükleri: mesleğe yerleşmek 2
dünkü
konudan devam edecek olursak iç denetçi insanı -orta ve alt kademe için olduğu
kadar- üst kademe yöneticiler için de bilinmez, anlamlandırılamaz biriydi ilk
zamanlar.. bu gözler neler gördü bu kulaklar neler duydu.. kimi fıkra tadında
komik kimi ise basbayağı trajik.. misal memleketin bir yerinde bir üst
yöneticinin maliyeyi arayıp “yahu bu iç denetimin danışmanlık fonksiyonu neyin
de varmış; bizim iç denetçiler hiç bana danışmıyor” diyeni mi ararsın.. yoksa
bu iç denetim niye ki maliye bakanına bağlı? diyen yönetim kurulu üyesini mi..
gerçi bu sonuncuyu bahse konu kurumdaki iç denetçi “siz nereye bağlı olmasını
isterdiniz …. bakanlığına filan mı” diyerek aynı sertlikte savuşturmuş 😜.. bazı
güzide idarelerimizde ise iç denetçi noterle karıştırılarak ihale evrakının son
inceleme mercii olarak çalıştırılmak istenmiş.. kimi kurumlarda ise hiçbir şey
yaptırılmadığı halde üst yönetim tarafından “iyi ki varsınız” hitabına maruz
(!?) kalanlar da vakiidir.. aynı şekilde ajanlıkla ithaf edenler.. iç denetçilerin
kadro düzenleme “görevlisi” olarak idareye geldiğini, perforamansı ölçüp
bazılarının işine son vereceğini, dillendirenler.. iç denetçiyi güvenlik
görevlilerinin mesai kontrolünde kullanmak isteyen idareler daha neler neler.. ancak
şunu tüm açık yüreklilikle söyleyebilirim ki anlama süreci henüz tamamlanmasa
da zor oldu lakin alıştılar.. bu kazanımı da küçümsememek gerekir.. ne demiş
şair “alışmak sevmekten daha zor geliyor.. alışmak bir yara bağrımda kanıyor”...
Sevgili cem duru ve temiz anlatımla 2016 ya götürdün beni... Tebessümle okudum tebrikler...
YanıtlaSilteşekkürler üstadım.. sizi çok özledim...
Sil