denetim günlükleri: mesleğe yerleşmek 1
İç denetçi
olarak ilk atandığımızda üniversite çalışanları için tam bir muamma idik.. bu
en alttan en üst düzeye kadar böyleydi.. Sayıştaycıyı, maliyeciyi bilen ve
onların denetime gelmesine alışık olan bir yapı için hiç gitmeyen ve hep kalan
bir denetim birimi oldukça yabancı ve belki de saçmaydı 😛odamızı
tefriş etmeye çalışan kampüs amiri durup durup “siz sayıştaydan geldiniz de mi
hocam” diyordu..ve bir ihtiyacımızın –örneğin bir telefon ahizesinin- getirilmesi
gerekip de telefon ettiğinde karşısındakine “Sayıştaycı hocalara telefon
getirin oğulım” gibi ifadeler kullanıyordu.. gel gör ki biz bir türlü gitmek
bilmiyorduk.. ve bu herkesin gözüne batan bir durum olmuştu.. öyle ya Sayıştaycı
dediğin bu kadar da kalmazdı ya.. nihayetinde bizim Sayıştaydan başka bir
kurumdan gelmiş olabileceğimiz görüşü ağır basmış olacak ki yeni bir adresleme yaparak
“siz danıştaycısınız değil mi hocam” diye sormaya başladılar.. ve artık
yorulduğumdan mıdır yoksa illa bir “tayla” ilişkilendirilmekten bunaldığımdan
mıdır bilemem oldukça kısık ve tükenen bir sesle “hayır içjj denetçiyim, kazık
çakmaya pardon kuruma deeeer katmaya geldim” diye sayıklar vaziyette cevap
vermeye başlamıştım.. günün sonunda biz kurumdaydık, gitmiyorduk.. ve de “denetliyorduk
o halde vardık”…

:)
YanıtlaSilHala ama hala, bizleri müfettiş sananlar var. Kurtulamayacağız galiba bu kimlikten.
YanıtlaSilsanırım :)
SilSks ilk durağımızdı. Ki bizim için hala öyle ... 😇
YanıtlaSil:) evet üstat..
Sil