denetim günlükleri: denetmenin taşınırla imtihanı


Yıllar yıllar evveldi.. yine bir yoğun denetim günündeydik.. bu seferki konu en sevilenlerden ve herkesin mutlaka eğildiği taşınırlar idi.. taşınır kayıt sisteminin etkin çalışmadığına ilişkin tespitlerimiz mevcuttu aslında.. faraza taşınır olacak emtiaya herkes kafasına göre bir ad verebiliyordu.. misal kırmızı kalemi ben kırmızı kalem, sen k.kalem, öbürü kır kalem vb. şekilde girebiliyordu.. ancak yine de anlatacağım kadar vahim bir durum beklemiyordum.. neyse mevzuuyla ilgili bir test şey etmeye karar verdik.. ve ilgili birim taşınırcısına (bu unvan da bana hep koik gelmiştir; haydee taşınırcı geldi haaanımmm 😁 ) “bugünkü tarih itibariyle bir envanter al sistemden sayıcaz dedim”.. buraya kaden her şey normaldi.. adam aldı ve getirdi.. envanteri incelerken gözüme “adı: notebook adedi: 4” diye bir kayıt çarptı.. ve hemen vaaza başladım: “niye notebookları dağıtmıyorsunuz? Bunların modeli eskiyor, versene memurlara, çalışanlara.. falan filan inter milan”.. adam beni anlayamayan gözlerle dinliyordu.. yüzünde “nasii yani” bakışı vardı.. bu sahneden hemen kaçmak için getir bakalım bir tanesini notebookların bakayım diyiverdim.. ve film koptu.. adam dolapların arkasına nüfuz etti ve yanımıza doğru yaklaştı yaklaştı yaklaştı.. ancak elinde bilgisayar filan yoktu.. sadece bir defter vardı ve üzerinde notebook yazan defteri bana uzatarak “buyrun notebook” dedi.. aman Allahım adamın notebooktan kastı düpedüz defterdi.. ve engilizceye göre adam haklıydı.. sistemdeki hata sandığımdan fazla ve hatta fevkaladenin fevkindeydi.. dumura uğramıştım.. taşınırcı ise “çakmak dediğin böyle topiklik olmalı” diyen adamın modundaydı..



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

mesleğin adı

666 gölgesinde iç denetçi

#iyikiKIDDERvar