Maç Yazısı: Zagrep'te Zifiri Gece

Dinamo Zagreb'e karşı alınan 3-1'lik deplasman mağlubiyeti, bir mağlubiyetin çok daha fazlasıydı. Bu, Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu kimlik krizinin, derinleşen yapısal sorunların ve tırmanan tansiyonun adeta bir aynası oldu. Saha içindeki dağınıklık, saha dışındaki belirsizliklerle birleşti ve zifiri bir gece yaşandı.

Tedesco: "Deneme Tahtası" mı, "Çaresizlik" mi?

Maçın en çok konuşulan ismi teknik direktör şüphesiz Domenico Tedesco oldu. Tedesco'nun kadro tercihleri ve oyun yönetimi tam bir hayal kırıklığıydı. Semedo'nun hiç alışık olmadığı bir pozisyonda, 6 numarada oynatılması, Fred ve İsmail Yüksek gibi bu bölgenin oyuncularının kenarda kalması, Çağların poziyonu, takımın hücum organizasyonundaki kopukluk... Tüm bu tercihler izleyenleri "takım bir deneme tahtasına dönmüş" intibaına yöneltti. Bu durum Tedesco'nun oyun felsefesine dair bir arayış mı, yoksa elindeki malzemeyi bir türlü oturtamamanın çaresizliği mi? Sorunun cevabı net değil, ancak sonuç ortada: Takımın bir planı varmış gibi görünmüyor. İşin kötüsü bu durum her maç daha da kötüye gidiyor.

Oyuncular: Maaşın Hakkını Vermeyenler

Ancak suçu sadece hocaya yıkmak büyük haksızlık olur. Saha içindeki performans, oyuncuların maça olan konsantrasyonu ve mücadele azmi konusunda ciddi soru işaretleri uyandırdı. Özellikle yerli oyuncuların (Kerem, sonradan oyuna dahil olan İrfan Can, Oğuz) etkisizliği ve yabancı yıldızların (Ederson, Brown, Osterwolde) sahada "kaybolması" dikkat çekiciydi. Nene cezasahasında sadece iki kere topla buluşabildi. El Nesiri her zaman olduğu gibi gene kayıpları oynadı. Rakibin attığı gollerdeki savunma hataları, top kayıplarındaki pervasızlık ve en önemlisi, rakibe şut açma konusunda gösterilen gevşeklik, "ruhsuz" bir tablo çizdi. Bu performans, kulübe yeni gelen başkan Sadettin Saran'ın önüne ilk iş olarak "Bu oyuncuların motivasyonu nasıl sağlanır" sorusunu koydu.

Yeni Dönem, Eski Enkaz: Saran'ın Zorlu Sınavı

Ali Koç dönemi, sorunlar yumağı bıraktı. Sadettin Saran ise bu badienin içinden çıkmaya çalışıyor. Özellikle seçimden hemen önce getirilen Tedesco hamlesi ve bu maçtaki görüntüler, yeni yönetimin işinin hiç de kolay olmayacağını gösterdi. Taraftar, köklü bir değişim bekliyor. Sadece hoca değil, "yüksek maaşlı ancak düşük performanslı" olarak nitelendirilen birçok oyuncunun da dikkatinin çekilmesi gerektiği düşünülüyor. Saran'ın ilk sınavı, bu dağınıklığı ne kadar hızlı toparlayıp, takıma bir kimlik ve ruh katabileceği olacak.

Sonuç: Karanlıkta Bir Işık Arayışı

Dinamo Zagreb maçı, Fenerbahçe için sadece puan kaybı değil, aynı zamanda bir "uyarı" niteliğindeydi. Takım, hem teknik hem de mental olarak dağınık. Taraftarın sabrı giderek tükeniyor. Yeni yönetimin işi çok ağır. Önümüzdeki süreç, Tedesco'nun takımı ne kadar çabuk toparlayacağı, Saran'ın ne kadar radikal kararlar alacağı ve en önemlisi, bu yüksek maaşlı futbolcuların Fenerbahçe forması altında şerefle mücadele etmeyi ne kadar hatırlayacağıyla şekillenecek. Karanlık bir geceden sonra, ışığı arama zamanı. Aksi takdirde, bu gece sadece uzun bir kabusun başlangıcı olabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Yazmasanız Olur Mu?": İç Denetçinin Kağıtla İmtihanı

Sürdürülebilir Tüketim: En Yeni Model Çelişkiler

Venedik… tarihin ve suyun kollarında salınan şehir..