Pertevniyalin 153. Şan ve Şeref Yılı Kutlu Olsun

dile kolay tam 153 yıl olmuş.. koca çınar pertevniyal.. kimler geldi kimler geçti kim bilir? ne anlılar ne acılar, ne mutluluklar ne hüzünler gördün geçirdin.. ilk sevinç pertevniyal valide sultanın açıldığını gördüğü gündü.. ne muhteşem bir tören yapmışlardı kim bilir? Devletin çok da şaşalı bir dönemine denk gelmese bile.. atiyeler verilmiştir mutlaka.. sevindirilmiştir çocuklar ve avluya bakan bir pencerenin ardından neşeyle dolmuştur valide sultanın gözleri.. ve ilk hüznü de gene valide sultan yaşamıştır sanırım.. oğlu abdülazizin katledildiği gün.. yine aksarayda öğrendi belki olayı ya da aksaraydaki vakfına sığındı acısını dindirmek için.. 

ve 1883 te bu kez pertevniyal ağladı, kurucusunun ardından.. sonra hızlandı zaman birden meşrutiyeti gördü gözlerin.. bir umut bir dinamizm miydi?.. çok sürmedi bir hüzün daha geldi bu kez 1911’de adı yangın olan.. temmuzdu kasıp kavurduğu 2400 bina arasında sen de nasiplendin.. ve uzun yıllar eğreti bir binaya hapsoldun.. durum genel olarak kötüydü keza.. sadece sen değildin, koskoca imparatorluk kül olma aşamasındaydı.. 

ve 1923 ü gördü çocukluktan çıkıp da genç olan gözlerin, cumhuriyeti.. zümrüt-ü anka gibi yeniden doğarken devlet içini bir sevinç kapladı.. kurucu validenin bıraktığı vakıfların akıbeti meçhul olsa da yine kalan gelirlerle mekanına geri döndün, 1930’da.. gürüldemeye başladın o andan itibaren dar geldi sana binan ve 37’de ekle kucakladın öğrencilerini daha doğrusu evladını.. ancak mücadelen bitmedi "işgal yılları" başladı.. 54’te aksaray postanesi konuk oldu önce, 10 sene sürdü bu zorunlu misafirin misafirliği.. bu arada bir aklı evvel lise kısmını kapatıp çapaya gönderme cüreti gösterdi.. bir sene kadar sürdü bu gurbet.. 

62-63 efsane sezonu geldi sonra.. yer gök öğrenciydi o yıl.. ne bereketliydi.. kömürlüklerin bile sınıf yapılmak durumunda kaldı.. ayakta ders izleyenlerin varlığı yeni inşaatları zorunlu kıldı da biraz olsun rahat ettin.. 

ve tam her şey bitti derken 80 darbesi patlak verdi.. duruşun pek beğenilmemiş olmalı ki (burası daha derin işlenecek ileride inşallah) gene gurbet yolları göründü.. sen çapaya giderken osmanlı arşivine verdiler bu kez ana binanı.. yıllarca hüzün çeken ve kan ağlayan gözlerin bir kere daha güldü neyse ki.. "netekim" 91’de “af çıktı (!?)” aksaraya döndün -ki bu aslında benim de hikayene dahil olma şerefine eriştiğim yıldı- sonrası daima bir şahlanış devri oldu.. -ee ne de olsa biz takıma dahil olmuştuk dermişim😊; desem kızmazsın bence, keza hep müşfik bir annesindir- başarıların yankılandı hep.. iyi üniversitelere giren çocukların dalgalandırdı bayrağını, söyledi marşını.. 

ve derken 2023’te bu kez deprem yüzünden yeniden gurbet düştü payına.. misafir olduğun semt aynı, bina farklıydı.. bu kez şehremini lisesine konuk oldun ya bu sefer ayrılık fazla sürmeden 2024 yılında güçlendirilen binana döndün.. dünya durdukça sevdiğin yerinde kal ve hep ışımaya devam et, pertevniyalim.. ne diyor marşın:

"Kalbimizde çarpıntı gönlümüzde emelsin

Yüzyıl önce kuruldun yüzyıllara bedelsin

Geçmişten gelen şansın geleceğe temelsin

Hayat yolunda bize ışık tutan bir elsin

Dünya durdukça senin verdiğin bu gür sesi

Doğruya haykırırım Pertevniyal Lisesi"




Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

Venedik… tarihin ve suyun kollarında salınan şehir..

bakırköydeydik çok emindim