metrobüs deneyimleri
bugünkü metrobüs maceram mecidiyeköyde başladı.. önce kalabalığın içine dalmak istemedim ve durağın en sonunda bekledim.. bi kere olmuştu 34 A böyle durağın son tarafında açıvermişti kapısını ben de fırsatçı tanju çolak gibi yazmıştım golü.. ama yok bu sefer boşa bekliyordum.. derken orta bölüme geldim saat 19 du ve bu bir intihar dalışıydı (tıpkı her spor dalının kendi jargonu olduğu gibi örn. bisikletçiler koşu der, kayakçılar parkur.. işte onun gibi metrobüsçüler içinde her biniş denemesi bir intihar dalışı, bir kendine meydan okumadır.. binebiliyorum, yapabiliyorum diyebilmektir)..
neyse ortadan da bir sonuç alamayınca en başa doğru yürmeye karar verdim.. saat 19.20 olmuştu.. ve birden bir anons yapıldı: "avcılar yönüne boş araç gelecektir" (dikkat yeni başlayanlara duyuru: mecidiyeköyden bazı saatlerde boş vesait kaldırıyorlar hemi de cevizlibağa değil avcılar cihetine).. aha dedim, içimden ılık bir şey aktı.. yoksa oturarak mı gidecektim ve bu saat dilimi itibariyle böylesi bir şey bir rekor olurdu.. egalesi güç bir rekor diye düşünürken.. "boş" metrobüs nazlı nazlı süzüldü ve önümüzde durdu.. kapı çaprazımdaydı.. aman Allah'ım o da ne kapı açılmıyor.. hay bin kunduz tüm kapılar açılıyor da bir tek bizim kapı açılmıyor ki binelim.. yanımdaki şişko çocuk bir yandan "dayıııı kapıyı açsanaaaa" diye avaz avaz bağrıyor bir yandan da körüğü çimcikliyor.. ama nafile.. yok.. kapı açılmadı.. ve metrobüs, sımsıcak içine yerleşip oturan ve bize gülerek bakan insanlar güruhu ile birlikte çekti gitti.. ki o esnada -herhalde tekerlekten fırlayan mı yoksa başka bir şeyden mi mütevellit ne- şişko çocuğun yanındaki çocuk "ahhh gözüme taş kaçtı" diye bastı yaygarayı... havanın iyice gerginleştiğini görünce ilk gelen metrobüse binerek buradan kurtulmaya karar verdim ve 34 gelince de ite kaka kendimi attım.. hiç bir yere tutunamadan bir kaç durak gittikten sonra güç bela bir tutamağa yapıştım.. ancak tp 8... plakalı metrobüs sürücüsü ya ehliyeti bakkaldan almış ya da ralli meraklısı bir yeğen olacak ki mertere kadar adeta tüm yolculara göbek attırarak bizi karaya çıkardı..
teşekkürler belediye teşekkürler metrobüs şöförü... we are the world we are the children.....
Yorumlar
Yorum Gönder