Her şeye rağmen iyi Bayramlar
ve bir Ramazan daha usulca geçti gitti hayatımızdan.. şefkatli dokunuşuyla.. bizi bir kere daha ziyaret etti.. zamanın bu diliminde.. bu matematik konumda, bir daha yaşanmayacak adına an dediğimiz “anlamaktan” aciz olduğumuz bu kesitte.. bu sene buruk buldu bizi.. depremler, seller felaketler.. binlerce insanımızı kaybetmiş, yıkılmış bir halde.. aslında son dört beş yıl hep böyleydik bir parça.. kovidle değişen yaşam alışkanlıklarımız Ramazan'a da yansımıştı.. bir dönem camiler kapalı kaldı.. akraba, dost iftarları yapılamadı.. hazinlik çöktü gönlümüze.. yapayalnız yaşanacak bir şey değildi çünkü Ramazan.. sonra şahsi-ailevi sağlık problemleri oldu aynı yıllarda.. büyükler bir bir gittiler.. garipliğimizi arttırdı.. her giden Ramazanını yanında götürdü.. bizden bir pencere kapandı.. halimize ayrılık damgasını vurdu.. hasretlik, yendikten çok sonra acısını hissettiren kurşun misali, zaman geçtikçe sol yanımızı ağrıttı.. fani dünyada.. fani zamanda.. fani alemde.. hiçbir şey eskisi gibi olmadı..
bu sene yine de bir kıpırdanma oldu sanki.. “yaşam her zaman bir yol bulur” sırrınca.. menfezler açtı bize çok şükür Allah’a.. aile ve eş dost iftarlarını yapabildik mesela.. yine bir arada olabildik, en azından kalanlarla.. sana bir sır söyleyeyim mi günlüğüm: her iftar öncesi içim coştu.. ve ağlayasım geldi.. coşkudan ama epeyce de hüzünden mütevellit.. bir parça da içim ürperdi.. acaba seneye bu iftarları yapabilecek miyiz diye.. gelmeli gitmeli dünya sonuçta.. bu duygu ağzımın tadını epeyce kaçırdı yani.. ve sonra yine bu sene kitap fuarına gittim, kendimi zorlayarak.. yapmak zorundaydım çünkü.. beş sene sonra ilk kez.. orada olmalıydım, kitap almalıydım.. bu bir duruştu zamanın bu anında yapılması gereken ve yaptım.. dertli gönüller bir nefes aldı, Ramazan'la.. fanilik böyle işte ya günlüğüm.. ayrılık acısından inleyen sazdan yapılmış bir ney misali.. hayırlı Bayramlar…
Buruk bir zaman dilimiydi, hiç olmadığı kadar hüzün doluydu bu Ramazan... Ne desem yetersiz kalacak... Karnı aç insanlarımız vardı ve tuttuğum oruç onları anlamama yetmeyecek kadar az bir şeydi...Buruktu iftarlar ve sahurlar. Davulcunun sokağımdan geçişinde bile başka bir anlamsızlık vardı... Ve ve ne desem anlamsızlığı bu anlatamaz.. Buna sebep olanlar Yüce Allah'a hesabını verecek biliyorum. Beni işte bu ilahi adalet duygusu teselli ediyor...Ancak biliyorum umutsuzluk, karamsarlık bize yakışmaz...Güzel ve huzurlu günlerimiz olacak. İnsanlarımız mutlu olacak mesela. Kavgadan, geçim kaygısından uzak olacaklar, affedilmesi mümkün olmayan mimari hataların altında inleyerek can vermeyecek mesela...Mesela....mesela...
YanıtlaSilteşekkürler.. inşallah..
Sil