solmuş bir resim gibi
bant çalıyor gene.. sevdiğin şarkıları dinliyorum hep.. yorumların geliyor aklıma.. "introsu uzun".. "adam detone".. "kadın müthiş söylüyor".. "arkada kemanı duyuyor musun?".. hiç anlamayan biri olsa senin yanında uzmanı olurdu işin.. ne de güzel anlatırdın.. hep anlatırdın.. ne olsa dinletirdin.. bu kadar bilmen hoştu.. daha hoş olan bana anlatmandı.. sade bana anlatmanı isterdim.. hep bana anlatmanı.. gülümseyerek anlatmanı.. tekrar tekrar anlatmanı.. arada ufak takılmalarını..
bant çalıyor işte gene.. dinliyorum.. ama sen olmadıktan sonra ne anlamı var.. fatih abi “gitme” diyor.. “gitme ne olur bırakıp gitme;sensiz yaşayamam ben böyle” 🎧🎵şimdi acı geliyor.. uzaktan söylüyor sanki.. çok uzaktan.. 90’lı yıllardan.. temiz, içten, tutkulu, mahcup ve senli yıllardan.. hissetmek apayrıydı senle.. şarkı ancak o zaman anlamlıydı.. dinlemeye değer bir şeyi senle dinlemek.. muratpaşa parkında.. o yoğun, akıcı parkta yalnız ikimiz varmışız gibi dinlemek.. walkmanın kulaklığını paylaşarak.. "mahalleye gidelim artık" deyişinle biterdi bu mutlu zaman dilimi.. hani bazen yürüyerek dönerdik.. vatan ya da millet caddesinden.. sen daha çok millet caddesini severdin.. "sırf burası için bir şehrengiz yazılmalı" derdin, tam da fındıkzadeye geldiğimizde.. nedense.. çapaya doğru olan kısımdı favorin.. hani yıllar yıllar sonra seni ikinci defa bulduğum o noktayı.. eskiden demirbankın olup şimdilerde bir kargocunun bulunduğu o noktayı.. bir anda bulup bir anda kaybettiğim o noktayı.. solmuş bir resim gibi şimdi anılar.. sen hariç tabii.. resmin parlayan, tek canlı öğesi olan senden başka.. savruk, başıboş, alelade şimdi her şey.. tükenen bir ömür misali.. fatih abiyi dinliyorum gene, bant çalıyor.. ama asla o zamanki gibi değil.. biraz kırgın çalıyor..
Yorumlar
Yorum Gönder