denetçinin hiti

ses sanatçılarını düşündüm geçenlerde günlük.. yükselip ve nihayet kendi zirvesine ulaşıp inişe geçmeleri çok dikkatimi celp etti..😧 önce bir çıkış trendi sonra en zirveye taşıyan parçalar ve nihayet gerileyiş ve anılarla hemhal olup, çıktığı programlarda hep eski, hep hit olduğu kendi zirvesini oluşturan şarkıları söyleme.. genelde nostalji kuşağı muhabbetleri altında.. şanslıları ise yeni bir şarkıcının bir zamanlar hit olmuş eski parçayı coverlamasıyla bir nebze daha kalır zihinlerde.. 

tarihe damga vurmuş her şarkıcının mutlaka böyle bir iki hiti vardır.. dillere pelesenk olmuş, daima terennüm edilegelmiş.. misal ümit besenin nikah masası, cengiz kurtoğunun duvardaki resmi, yoncimikin😉 bandıra bandırası, mustafa sandalın arabası, tayfunun hadi yine iyisini, hakan pekerin hey corç versene borcu, burak kutun benimle oynaması vb.. buna karşılık kayahan gibi, mfö gibii sezen gibi yahut barış manço gibi nadir şarkıcıların zirve şarkıları, şarkılar birbiriyle yarıştıklarından, belirsizdir.. 

denetim elemanlığını bir ölçüde ses (ya da sahne) sanatçılığına benzetirim günlüğüm.. bu performans bağlamında yapılan bir benzetme en nihayetinde.. denetim elemanlığına başlama "çıraklık", yeterliği aldıktan sonra geçen 5 sene "kalfalık" ve ondan sonra her denetçinin kendisine bağlı olarak değişen uzunluktaki "ustalık" süresi.. ve bu epizotlarda tıpkı şarkıcıların hit şarkıları gibi ortaya çıkan raporlar.. hit raporlar demek daha doğru ya da daha kapsamlı olarak belirtmek gerekirse hit denetim çalışmaları.. 

genelde bu hit çalışmalar bir ya da iki tane olur.. kalfalığın sonu ustalığın başında ortaya çıkar ve yıllarca anlatılır.. nerede mi? tabii ki her mesleki toplantıda ve dahi eğitim ortamında (eğitim mi kaldı dediğini duyuyorum günlük😞).. bu masterpiecelar (tıpkı avcıların hikayeleri gibi) ballandırılarak destanlaştırılır, anlatanın ifade kabiliyetiyle doğru orantılı olarak tabii.. 

genelde ustalıktan itibaren bir durağanlık baş gösterir, denetim elemanında.. farklı beklentiler.. doyum hissi, geldik gidiyoruz felsefesi vb. nedenlerle hep eskiler çıkarılır sandıktan.. özene bezene.. bazen anlatı farklılığı bile görülür, hikayelere yeni kahramanlar katılır bambaşka olmasa da farklı sonlar yazılır.. arkaik öyküler gibi monomit bir türlü tamamlanmaz..😁 

dediğim gibi bu klasik denetçinin kaderidir.. bazısı ise doyumsuzdur.. masterpiece raporu henüz yazmadığını düşünür.. her yeni görev “yaptıklarının sonsuzlukta yankılanması” için bir imkandır bu bağlamda.. ama bunlar azdır.. tıpkı hit şarkıları belli olamayan şarkıcılar gibi derin sulara dalarlar hep.. cesaretleri vardır “derin sularda inci tanesi aramaya”.. azdırlar, derindirler, beklenti içindedirler, doyumsuzdurlar ve rengarenktirler…




Yorumlar

  1. En güzel rapor henüz yazılmamış olandır diye düşünenlerdenim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim