Aksaray sana da üzgün bakıyor mu?
ve gidişin.. ve yol ve yıllar.. ve
eskimişlik.. sevmek.. masal.. düş.. yarın..
yolculuklar zor geldi, senden sonra.. yolculuk sonunda sen olunca güzel.. yoksa serap gibi.. ve biliyor musun hep kendimle konuştum.. bizim yerimizden geçerken.. şekerci sokağın 🚩 önünden metroya varmadan hani.. hatırlarsın komik adamların acayip hareketlerle tercihli yolun bariyerlerinden atladığı yer.. hani ayağıma bastığın yerin 🚩tam 7 adım ötesi.. hani okulu 🚩kırdığımız o kutlu perşembe günü Hayati hocaya yakalandığımız yerin 7 metre ilerisi.. dünyalara bedel.. işte oradan geçerken.. kendimle konuşurum hep.. dudaklarımda bir şarkı sözü: “yolcu yolunda gerek”..
gidişin hiç olmadı.. hiç unutturmadı zamanın akışı.. hep özletti tramvayın düdüğü.. ve aksarayın uğultusu.. senin siluetin hep var kaldı, her yerde asılı bir bayrak gibi.. dalgalandı durdu zihnimde.. en sevimli halinle.. saçların dağılmış, bir geometri sınavı sonrası.. Şeref hocanın zor aksiyom ve teorem ispatlamalı sınavından sonraki halinle.. ve yine alnının sol tarafı kızarmış.. elinle bastırmaktan, stresten.. her şey bir yana illaki saçların.. dağınık ve çok hoş.. kömür renginde.. tokan ha düştü ha düşecek.. öylece yürümüştük.. bu kez oruçgazi parkına doğru.. bu bizim için sıra dışı bir rotaydı.. genelde pertevniyalden 🚩 çıkar ve camiye 🚩doğru yürürdük.. bu kez yukarı yürümüştük.. güreş ihtisası geçip oruçgazi parkında 🚩oturduk.. kağıt helva alalım demiştim de istememiştin.. aklın hala sınavdaydı.. hatırlıyor musun?.. kaybettiğin herhangi bir şey gibi hatırlıyor musun.. herhangi alelade bir şey gibi.. biz gibi..
“o soru neydi öyle ya..” demiştin.. “aşk olsun orta öğrenim puanım düşecek” diye devam etmiştin.. sonra yüzündeki bulut geçti neyse ki.. en çok bu özelliğini seviyordum.. çocuksu yanını.. bir şeylere takılıp kalmamanı.. “aman boş ver hadi yürüyelim biraz” demiştin.. oruçgazi sokaktan aşağıya doğru yürümüştük.. ananemin sokağından geçtik sonra yani şekerci sokaktan 🚩.. o an bir toz kalkmıştı.. sarı bir rüzgar.. sana baktım o toz bulutunun arasından.. ayrılık geldi aklıma.. aramıza giren kum zerrecikleri hayatın ta kendisiydi.. “anımsar mısın” diye sormuştum?.. “yıllar geçse de üzerinden”.. bu kez sen anlamamıştın.. ya da anlamazlığa vurmuştun.. neyi anımsar mıyım demiştin.. gri hırkanın pertevniyal armalı cebindeki sözcükleri biliyordum.. ve bu soruyu anlamaman imkansızdı.. sahi anımsıyor musun şimdi sen de.. bir şarkı çaldığında 🎵, bir rüzgar estiğinde.. boğulur gibi hissediyor musun?.. Aksaray, sana da üzgün bakıyor mu oradan geçerken…
yolculuklar zor geldi, senden sonra.. yolculuk sonunda sen olunca güzel.. yoksa serap gibi.. ve biliyor musun hep kendimle konuştum.. bizim yerimizden geçerken.. şekerci sokağın 🚩 önünden metroya varmadan hani.. hatırlarsın komik adamların acayip hareketlerle tercihli yolun bariyerlerinden atladığı yer.. hani ayağıma bastığın yerin 🚩tam 7 adım ötesi.. hani okulu 🚩kırdığımız o kutlu perşembe günü Hayati hocaya yakalandığımız yerin 7 metre ilerisi.. dünyalara bedel.. işte oradan geçerken.. kendimle konuşurum hep.. dudaklarımda bir şarkı sözü: “yolcu yolunda gerek”..
gidişin hiç olmadı.. hiç unutturmadı zamanın akışı.. hep özletti tramvayın düdüğü.. ve aksarayın uğultusu.. senin siluetin hep var kaldı, her yerde asılı bir bayrak gibi.. dalgalandı durdu zihnimde.. en sevimli halinle.. saçların dağılmış, bir geometri sınavı sonrası.. Şeref hocanın zor aksiyom ve teorem ispatlamalı sınavından sonraki halinle.. ve yine alnının sol tarafı kızarmış.. elinle bastırmaktan, stresten.. her şey bir yana illaki saçların.. dağınık ve çok hoş.. kömür renginde.. tokan ha düştü ha düşecek.. öylece yürümüştük.. bu kez oruçgazi parkına doğru.. bu bizim için sıra dışı bir rotaydı.. genelde pertevniyalden 🚩 çıkar ve camiye 🚩doğru yürürdük.. bu kez yukarı yürümüştük.. güreş ihtisası geçip oruçgazi parkında 🚩oturduk.. kağıt helva alalım demiştim de istememiştin.. aklın hala sınavdaydı.. hatırlıyor musun?.. kaybettiğin herhangi bir şey gibi hatırlıyor musun.. herhangi alelade bir şey gibi.. biz gibi..
“o soru neydi öyle ya..” demiştin.. “aşk olsun orta öğrenim puanım düşecek” diye devam etmiştin.. sonra yüzündeki bulut geçti neyse ki.. en çok bu özelliğini seviyordum.. çocuksu yanını.. bir şeylere takılıp kalmamanı.. “aman boş ver hadi yürüyelim biraz” demiştin.. oruçgazi sokaktan aşağıya doğru yürümüştük.. ananemin sokağından geçtik sonra yani şekerci sokaktan 🚩.. o an bir toz kalkmıştı.. sarı bir rüzgar.. sana baktım o toz bulutunun arasından.. ayrılık geldi aklıma.. aramıza giren kum zerrecikleri hayatın ta kendisiydi.. “anımsar mısın” diye sormuştum?.. “yıllar geçse de üzerinden”.. bu kez sen anlamamıştın.. ya da anlamazlığa vurmuştun.. neyi anımsar mıyım demiştin.. gri hırkanın pertevniyal armalı cebindeki sözcükleri biliyordum.. ve bu soruyu anlamaman imkansızdı.. sahi anımsıyor musun şimdi sen de.. bir şarkı çaldığında 🎵, bir rüzgar estiğinde.. boğulur gibi hissediyor musun?.. Aksaray, sana da üzgün bakıyor mu oradan geçerken…
Yolcu yolunda gerek söylenmediyse son durumu merak ettim ben?💐💐
YanıtlaSil