dedem ve ben

bir akşam üstünü düşünüyorum şimdi.. sen işten geliyorsun.. gene elinde torbalar.. yorgun.. malta çarşısından bu yana.. bize fatihten esintiler getirerekten.. ve ben sokakta oynuyorum kahalbaşı sokakta.. hava ağır, gri bir rengi var gökyüzünün bir aralık ayı olmalı.. iyice üşümüşüm.. ya da bir pazar gününü anımsıyorum.. öğle namazından hemen sonra.. bu kez eminmolla sokaktayız.. ve sen her pazar günkü rutinine uygun şekilde cami çıkışı bize geliyorsun.. cebinde dido çikolatası var.. 

tüm sokaklarıyla topkapı, tüm mahalleleriyle fatih.. hep senle bezeliydi sanki.. senin bir izin vardı.. küçük dükkanının olduğu akdeniz caddesinde ya da hemen berisindeki akşemsettin caddesinde ve illaki bu caddenin başındaki mimarsinan mescidinde.. kokun sinmiş adeta.. her köşe başında karşıma çıkacaksın sanıyorum.. 

sonra hep anlattığın hayat hikayen canlanıyor gözümde.. çektiğin çileler.. zor yıllar.. annenin ölümüyle duyduğun hüzün.. hepsi kafama işlenmiş sanki..  ne kadar da etkileyici anlatırdın.. sanki seninle yaşardım olanları.. ve evdeyken mutluydun.. evde ve kalabalık akrabalar arasında.. severdin insanları.. tenhalıktan haz etmezdin.. bilhassa bayramlarda nasıl da dolardı hanen.. hep yanında olmamızı isterdin.. ayrılık vakti geldiğinde mahzunlaşırdın çocuk gibi.. "kalsana burada" derdin.. "çocuklar misafir" diye eklerdin.. hep "hakkını helal et" şeklindeydi hitabın.. mahzunluğunun sebebi bir daha bu dünyada görüşememek korkusuydu, besbelli.. 

ve gidişin bir boşluk oluşturdu içimde.. doldurmak imkansız.. koltuğun boş kaldı.. arkadaşım dediğin bastonun yalnız şimdi.. giderken çocukluğumu da aldın götürdün sanki.. anılar buharlaştı.. mutlu hayaller limanı sulara gark oldu.. 

nasıl tanımlayabilirim seni diye düşündüm.. doğruluk, dürüstlük, güzel ahlak diye geçti önce zihnimden.. özlemde karar kıldım.. evet özlemdi seni en iyi tanımlayan ifade.. işteyken eve, evdeyken işe; camideyken bir sonraki namaza, kaybedilen dört kardeşe, 10 yaşındayken yitirilen anneye, vefakar bir eşe, babaya, bir oğula, hayata beraber başlayıp ayrılınan dostlara, topkapıya, vatan caddesine, fatihe, malta çarşısına.. şimdi özlem sırası bizde.. nöbetleşe be dede.. 

ve Cumalar artık hepten buruk geçecek.. seninle genelde olduğu gibi yine bir Cuma günü konuşmuştuk, son kez.. artık çaldığımda sen açmayacaksın kapıyı ve aradığımda açan sen olmayacaksın telefonu.. şairin dediği gibi “ölüm Allah’ın emri de ayrılık olmasaydı”.. 

bu mübarek gecede duam Allah'ın rahmetinin üzerine olması.. güle güle dede…



Yorumlar

  1. ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANI CENNET OLSUN İNŞALLAH AMİN.

    YanıtlaSil
  2. Allah rahmet eylesin nurlar içinde olsun.

    YanıtlaSil
  3. Allahım dedenize rahmet eylesin. Cennetinde buluştursun inş.

    YanıtlaSil
  4. Amin, mekanı Cennet olsun. Büyüklerimiz tek tek göçerken bu alemden geride özlemlerini, hüzünlerini bırakıyorlar..... ve bizlere sadece onları yad etmek, hayır duaları etmek kalıyor....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amin teşekkür ederim. maalesef büyükler gidiyor anılar soluyor..

      Sil
  5. Allah rahmet eylesin Cem hocam. Mekanı cennet olsun. Çok dokunaklı bir yazı. Dedeler, nineler ne masum güzel insanlar...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim