emeklilikte kendine takılanlar 1
memlekette yaşlılık da zor bea günlük.. hobisiz yaşlılar ülkesi çünkü bizim memleket.. hara güre süren bir yaşamın sonuna erme şansına nail olduysa bizde ehtiyarlarr içlerini garip bir boşluk kaplayıveriyor.. gençliğinde bir hobisi, yapmayı hedeflediği ve daha da önemlisi küçük küçük yaptığı şeyler varsa ki biz de çoğunda bu yok o zaman kapkara bir boşluk kaplıyor insan yaşamını..
kadınlar bir nebze daha avantajlı sanki.. keza dışarıdaki işlerinden emekli olsalar bile ev hanımlığından emeklilik olmak mümkün olmadığından oyalanacak bişiler buluyorlar.. yine bunun yanı sıra kadınların altın günü, platin günü, bitcoin günü gibi değişik günleri erkeklere oranla daha fazla olduğundan sosyalliklerini (sosyal ağlar teorisine selamlar bu arada) emeklilikte de sürdürebiliyorlar.. (anane babane olarak açtıkları ve vergi kaynağını aşındırarak vergi ziyaına sebebiyet veren kaçak kreşleri de bu bağlamda zikredebiliriz).. ki gerçi bunlar da bahsettiğim konuya örnek değil.. yani hiçbiri bir hobi olarak kabul edilemez..
gelelim baylara😂.. adam kısmı için dediğim olay tam da bir karabasan oluveriyor.. elm sokağına işemiş de çarpılmış gibi hep bir sıkıntı hep bir ah offf.. memleketi olanlar bir parça şanslı oluyor bunlar içinde de.. yalandan bir iki tomato ekimi ile yahut bir heyvan edinip onunlan ilgilenmek vb. şeylerle kendilerine avcı toplayıcılıktan bir durak sonraya intikal etmiş çitçi/tarımcı süsü veriyorlar..
buna karşılık şehirde kalanlar için küllen eziyet oluyor hayat.. bazısı balığa sardırıyor.. olta molta derken alışmamış bedende rüzgar apse yaptığından çarpılıp geliyorlar, dillerinde töbelerle.. eee öyle ya sen yıllarca dört duvar arasında dur sonra emekli olunca kendini kaptan kusto sanıp (gerçi o abi balık tutmuyordu ya niyse) sabah ayazında voli mahallerine vur.. kahir ekseriyeti (ne tuhaf bi deyim bu da) ise en kolayını yapıyor ve kahvedeki yerini alıyor.. akşama kadar al papazı ver kızı.. –kimsenin dinlemek istemediği ve bizim bi çavuş vardı ya eyi adamdı- şeklinde başlayan askerlik anıları yahut şahitlerin çoğu öldüğü için fütursuzca abartılan müdüre bi çemkirdim üst perde orotoryaları..
yine epey bir kısmı da uhrevileşir birden.. yaş kemale erdikçe.. ee artık yapacak bi iş olmadığına göre kendini dine verir.. tanıdığım bir memur yıllar evvel bu tabiri kullandığında epeyce şaşırmıştım.. adam sohbet sırasında "emekli olacam artık yeter" dedi.. “emekli olunca ne yapacan” diye sordum cevabı tam da böyleydi: “kendimi dine verecem”.. durumu sorduğum amiri ise “onun kendime dine verecem demesi, mahalle camine namazdan yarım saat önce gidip caminin çay ocağında lak lak yapıp namazdan sonra bir yarım saat daha lak lak yapmak ve böle bi hayat sürmek” şeklinde konuyu vuzuha kavuşturmuştu.. bu konu daha çok laf kaldırır günlük.. şimdilik bununla iktifa ediyorum ve özellikle de istanbulda kalıyorsa bir insan dolu dolu bir emeklilik geçirebilir diye düşünüyorum.. ve üzülüyorum plansız geçen hayatların plansız geçen son dönemecine..
Yorumlar
Yorum Gönder