Barış Manço Abiye
seninle bilmiştik dünyanın kaç bucak olduğunu.. içli içli söylerdin bizi
mest ederek şarkılarını.. en neşeli şarkılarında bile bir hüzün saklıydı..
belki sesinin tonundan belki şefkat dolu bakışlarından kaynaklanıyordu bu kimbilir.. çocuk olmak apayrıydı Barış abi varken.. 7 den 77 ye programında
herkes 100 puanla şampiyondu çünkü.. ekranda katılanları "yeteneksizsiniz" diye aşağılayan saçma sapan insanlar değil; çocuklara zarar vermesin
diye yüzüklerini çıkaran Barış abi vardı..
şarkıların apayrı derinlikteydi.. herkese hitap etmek gibi bir kaygın vardı.. herkese dokunmak gibi.. "işte hendek işte devede" toplumsal baskılardan dem vururken "halil ibrahim sofrasında" emeğin, çalışmanın değerini ortaya koyuyordun.. ici boş insanların, ici boş tencere gibi aramızda yeri yoktu.. "anahtarla" küstah fransıza ağzının payını veriyordun.. öyle ya dünyada beş fatihin bir düşünür ettiği başka bir anlayış ve bunu sembolleştiren bir para sistemi yoktu.. ya "kol düğmelerine" ne demeliydi.. akşam olunca birleşen ve fakat "heyhat sabah gün ışıldayınca" ayrılan düğmeler ne kadar da tanıdık geliyordu.. ninen için yazdığın -ve orada kendisine söyleyebildiğini umduğum- "gülpembeyle" bizim illeri -hem de erkenden- sensiz ve sessiz koyup gideceğini önceden haber veriyordun adeta.. bu tını "anlıyorsun değil mi" de vardı epeyce.. bir resmin kalmıştı bizde.. üstelik ortadan yırtılmamış, tastamam ve siyah kazaklı.. anlıyorsun değil mi? "dağlar dağlar"daki haykırışın yeri göğü inletiyordu adeta.. kopan ve ellere verilen çiçeğin acısı taa yüreklerde hissediliyordu.. "dönence"deki o ağacı seni dinledikten sonra görmeyen var mıydı acaba?.. ya da "sarı çizmeli mehmet ağanın" hesap vermesini beklemeyen.. "nane limon kabuğu" ve "domates biber patlıcan" gibi şen şakrak şarkıların bile derin anlamlar gizliydi hani.. tıpkı uzun kulaklarını son kez sallamasını istediğin "arkadaşım eşek"te olduğu gibi.. ama bana en çok dokunan şarkın "bugün bayram" oldu hep.. bu şarkıyı her bayram sabahı dinlerken aramızda olmayıp bize yıldızlar arasından göz kırpanları hissettim ve bu kalbimi ısıtan en sıcak anı oldu.. ve "yine yol görüntü gurbete" de dediğin gibi güz geldi yapraklar döküldü; martılar göç etti turnalar süzüldü; yine yol göründü gurbete..
sanki erken ayrılacağını bildiğin
için hızlı hızlı konuşurdun.. ne güzeldi el ifadelerin.. kültürlüydün ama bunu
hiçbir zaman hava atma vesilesi yapmazdın.. herkes kendisine yakın bulurdu
seni.. ve o gün ilk kez bir sanatçının ölümü için göz yaşı dökmüştüm, tıpkı
milyonlar gibi.. rahmet ve saygıyla anıyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder