denetim günlükleri: denetim korkusu
“denetim elemanı sevilmez” klişesinden gireceğim bu gün söze günlük uygun
görürsen.. aslına bakarsan bu sevilmeme durumu denetim elemanının çok da
umurunda değildir hani.. o değilde aslında bunun arkasında denetim korkusu
vardır.. daha doğrusu denetlenme korkusu.. ondan dolayı bazı kurumlarda denetim
programı bile yapılmaz.. yapılsa da imzalanmaz.. peki bir insan denetimden neden
korkar?.. bunun gerisinde kültürel bir boyut var tabii.. şimdi burada hoftade’ye
öykünen ve onunla ilintilendirilen bir bağlama dalmayacağım hemen korkma
günlük.. daha bir düzlemsel analiz yapmak istiyorum.. belki bu –yapısökümcülere
göre- bir analiz bile değil.. neyse toplumların ya da kurumların denetime karşı
bakışları davranışsal teori bağlamında okunabilir.. ancak bu durum
her zaman geçerli sonuçlar da vermez hani.. toplumumuz açısından meseleyi ele
aldığımızda çelişki çok barizdir.. İslam inancının -büyük ölçüde- şekillendirdiği
bir toplumda beklenen aslında insanların denetime alışkın olması ve onu içselleştirmesidir..
keza İslamiyete göre insanın her hareketi zaten denetlenmekte ve dahası
kaydedilmektedir.. üstelik bu iş adeta çift taraflı (muzaaf) bir muhasebe kaydı
gibi yapılmaktadır.. sağda bir yazıcı solda da bir yazıcı vardır.. olaya milli
hasletler bağlamında bakarsak, eski Türklerde töre herkesi her an denetim
altında tutmakta; kut’a ulaşamayanları (akl-ı meaştan akl-ı mead'a geçemeyenleri) insandan saymamaktadır.. hulasa bu
arkaplan mevzu bahisken denetimden kaçınma çabaları nereden baksan -en azından-
tutarsızca görünmektedir…
Yorumlar
Yorum Gönder