denetim günlükleri: mesleğe yerleşmek 4
motivasyon her meslek gibi iç denetçi için de vazgeçilmez bir
olgu sayın günlük.. mesleğin başlarında bilhassa yerleşme sorunu yaşanan idarelerde
zıddıyla (yani motivasyonsuzlukla) etkili olmuştu diyebilirim.. özellikle başka
kurumlardan gelen iç denetçiler için yeni kurum kültürüne uyum sağlamak oldukça
netameli bir süreçti.. bir de buna bir kenara itilme durumu eklenince motivasyon feridun düzağaçın dipteyim sondayım depresyondayım şarkısını terennüm eder hale geldi.. işin kötüsü denetim işi de öyle bir iş ki çalışmaya çalışmaya
inkıraza uğraması kaçınılmaz.. hani çalışan demir pas tutmaz tam da bu meslek
için söylenebilecek bir söz.. bu noktada çözüm için bazı hususlar dermeyan
edilebilir.. ki ben bunlardan mesleki teşekkül bağlamını çok önemsiyorum..
özellikle tide, kidder gibi oluşumlar ya da –öğrenci kulüpleri vb- benzeri platformlar iç denetçi
insanını 😆(kavramı muaaaassssebe denetmenliğinden devrem Özay’ın sayman insanı
kullanımından dönüştürdüm) zinde tutuyor.. bir kere bu sayede meslektaşlarla hem
dem oluyorsunuz.. birkaç tık yukarıda olanlardan bir şeyler öğreniyor; geride
olanları ise siz güdülüyorsunuz.. misal geçen ay tidenin samsun ondokuz mayıs
üniversitesinde organize ettiği gelecek zirvesi bu bağlamda oldukça
değerliydi.. etkinlik sayesinde hem farklı kurumlardan gelen iç denetçilerin
deneyimlerini öğrenme fırsatı yakaladık hem de yüzlerce genç insan iç denetimi
tanımış olduğundan toplumsal farkındalık sağlanmış oldu.. (yeri gelmişken emeği
geçenlere teşekkür ederiz).. bence iç denetçilerin yapması gereken tam da bu sevgili
günlük.. kabuğundan çıkıp etrafta ne oluyor ona bir bakmak.. bu bir etkinlik
olur, ders olur, söyleşi ya da eğitim veyahut gezi olur hiç fark etmez.. hatta
bir whatsup grubu bile başlı başına etki yapabiliyor.. örneğin takip ettiğim bir
iki audit whatsup grubundan feci bilgilendiğimi söyleyebilirim.. yani çeşitli
bahaneleri dert edinip karalar bağlamaktansa mesleğe farklı bağlamda
yerleşebilmeli iç denetçi.. yoksa hep arafta kalmaya mahkum
oluruz, şairin dediği gibi:
“Beni
sorarlarsa hep arafta yaşadı dersin
Ne düşündüğünüz kadar günahkar
Ne söylendiği kadar masum
Ben sadece çok uzun yaşamış bir çocuğum.”
Yorumlar
Yorum Gönder