denetim günlükleri: böyle erm'in hayr umulur mu sabahından?
ezhanda
çoğu kavram netleşmedi hala sevgili günlük.. ben sen o; biz siz onlar.. kimseyi
ayırt etmeden "sölüyorum".. mesleğin ortaya çıkışı 12 yılı geçmiş ancak hala bazı
mahfillerde tanıtım ve farkındalık oluşturma çabaları devam ediyor.. bunun
yanı sıra bir de değişim yaşanıyor ki o büsbütün yakıcı.. son dönemde buna en
iyi örnek coso erm 2017.. misal şey ettirmek gerekirse sevimli günlük: erm
2017’deki küpten helezona geçişi iç kontrolde de yaşanmış sayanlar mı ararsın
yoksa bunu erp ile karıştıran mı?.. neyse bunlar teknik hırdavatlar..
beni ilgilendiren muammanın iç denetçileri enterese eden yönü.. konuyla ilgili
şöle bir muhabbet açıyorum kimi zaman ya da yazılana çizilene bakıyorum.. iç
denetçilerin erm 2017’deki rolünü tam anlayan çok az.. aslında anlamayan çok
demiyorum.. bu konuyu irdeleyip ele alan, önem veren az demek istiyorum.. iç
denetçi ne yapmalı diye sorunca danışmanlık deyiveriyor kahir ekseriyet..
zahiren doğru.. erm’in olmadığı yerde herhalde güvence veremezsin, yani denetim
yapamazsın.. o halde danışılacak sana bu hususta.. peki ya usta ne kadar ve ne
danışılacak deyince bi sessizlik hükümferma oluyor nedense.. yazan çizen grubu “kurumlarda
tanıtıcı olabilir iç denetçiler, erm konusunda; keza çok sayıda yeni kavram var
ve bunları organizasyonda en iyi bilecek olanlar iç denetçilerdir” diyorlar..
bu da zahiren doğru ve fakat batınen doğruluğu çok su götürür.. farz-ı misal
risk iştahı nedir? fark analizi ne demektir, nasıl yapılır? kurumdaki temel
riskleri biliyor musun?.. sorularının cevabı çoğu kere tatminkar değil.. zaman
zaman kurumlarda çaresizlikten iç denetçiye bu konuda yönetsel ve de
dolayısıyla ala kabul etmemesi gereken görevler kitlemeye çalışıyorlar.. örneğin risk yönetici seçilecekse iç denetçiye “sen ol, bööle netameli muhabbetler seni
açar😆” diyebiliyorlar.. belki de kavramların bu kadar havada kalması bize ait
olmamalarından kaynaklanıyor.. başkasına
ait bir elbisenin ya dar gelmesi yahut üzerimizden sarkması gibi adeta bu
kavramlar bizde sırıtıyor.. bunun yolu büyük ölçüde yine yalınlıktan geçiyor..
daha sade bir tercüme yapar ve olguları müşahhaslaştırırsak kolayca
anlaşılabilir.. bu örneklendirme pilot bir kurum/birim seçilerek yapılabilir
mesela.. yoksa biz gene mevsimsiz sabahlarda yârini arayan sehere hasret gece
mahkumları olarak kalırız ki bu gecenin sabahı da Ziya Paşanın dediği gibi pek
hayır olmaz:
"cânân
gide, rindân dağıla, mey ola rizân
böyle
gecenin hayr umulur mu seherinde"
Yorumlar
Yorum Gönder