denetim günlükleri: mesleğe yerleşmek 3
mesleğin ilk günleri gerçekten de çok
heyecanlı ve bir parça da helecanlı idi.. daha evvel bahsettiğim ve maruz
kaldığımız bilgi bombardımanı çok yoğundu.. bir sürü bilmediğimiz kavramlar..
kıymeti kendinden menkul sözcükler.. anlam yüklenen fiiller.. aman öyle
yapmayın aman böyle yapmayınlar.. ıspanaklı sunumlar, slayt peşinde dilenen
katılımcılar.. bavullar dolusu notlar, basılı kitaplar, eserler şu bu.. sonra
dediler ki bu böyle olmaz.. sertifika almanız gerekiyor.. makul bulduk gittik
eğitime aldık.. işte o eğitim döneminde mesleğin taaa bu günlerine ilişkin yoğun
tartışmalar yaşanıyordu zaman zaman.. bunların arasında en ilginç olanı
mesleğin adına yönelik olandı.. bu görüşte olanlara göre; tamam soruşturma
yapmıyorduk.. ileriye bakacaktık.. arkaik denetimciler (bu tür tesmiye etmemin
nedeni bazı unvan sahipleri ile olası bir tartışmaya girmemek.. şunu da diyim
ki kendim için değil onlar için kaçınıyorum kavgadan.. yoksa evelAllah topkapı
çocuğuyuz pabuç bırakmayız kimseye.. atara atar tutara tutarız yani 😆) gibin kadavra
ilen uğraşmıyorduk.. “kökü mazi de olan atiydik” adeta.. ammaa velakin gene de
adımızda denetçi geçiyordu.. ve de bu “değer katacaklarımızla” mesafelerin
kapanmasını engelliyordu.. netekim eğitim sırasında söz alan bir arkadaşımız
“şimdi kontrolör var.. müfettiş var.. denetçi var.. bir de iç denetçi nedir yani?” serzenişinde bulunmuştu.. eğlenceliydi belki ama bir o kadar da tedirgin
olmuştum yaaanii.. kendimi bildim bileli denetçi olan adımın değişmesini istemiyordum..
velev ki korku salsın.. keza arkadaşlardan bazıları bu ismin daha yumuşak bir
şekle tahavvülünü dermeyan eyliyorlardı.. misal danışman.. danışıcı..
danişment😝.. onlar böyle dedikçe meslek gözümde kılıktan kılığa giriyordu.. niye
bu kadar kıvranıldığını anlamıyordum doğrusu.. en nihayetinde bir işin
yapılması kadar denetlenmesi de tabiiydi ve de bu işi yapan kişi de denetçi
olacaktı.. bazıları ise fonotik tartışmalara girmişlerdi.. ve söyleyiş açısından bol ç li bir mesleki adı olumsuz görüyorllardı.. buna karşılık kimileri olayı enfüsi
tefekkürle karıştırıyor ve “siz iç denetim yapamazsınız; o bir meratib işidir
ve kalp ehli yapar” deyiveriyordu.. öyle böle 12 sene geçti.. kendi içimizden
gelen bu tür iç seslere rağmen şimdilik
adımıza kimse ilişemedi.. kimi zarfla kimi mazrufla uğraştı.. herkes bir türlü amel defterini doldurdu...
Yorumlar
Yorum Gönder