denetim günlükleri: mutabık mıyız gençler?


bana ilginç gelen uygulamalardan biri de bizim şu danışmanlık faaliyeti öncesinde aradığımız mutabakat metni sevgili günlük.. yani biz şimdi iç denetçi olarak danışmanlık isteyen tarafla oturacağız ve sen gerçekte şunu şunu şunu istiyorsun di mi?.. mutabık mıyız?.. bir daha söyle.. bir daha.. diye ve bu kez metin üzerinde belirterek soracağız.. epeyce bir iç denetim yönergesinde bu husus var.. ancak ne kadar kullanılıyor bilemiyorum.. hatta meşhur tarafsızlık metni kadar bile uygulaması yok sanırım.. çünkü zaten birimler ya da başkanlıklar genel olarak danışmanlığın da üst yönetici imzasıyla gelmesini istiyorlar (buna gerek olduğunu düşünmediğimi belirtmek isterim).. hal böyle olunca da zaten üzerinde anlaşılmış, sınırları çizilmiş bir konu hakkında danışmanlık faaliyeti icra ediliyor.. ha bazen yazılı metin çok sade görünmekle birlikte giderek ezoterik öğeler barındırabiliyor.. (yaaaaniii.. “lafın tamamı aptala söylenir” fehvasınca görevlendirme biraz kısa olabiliyor).. bunun zararı olduğunu sanmıyorum.. simgesel dil kötü bir şey de değildir hani.. mutabakat metnine dönecek olursak bana bu da epeyce bir sakil ve kimi zaman güldürücü geliyor.. bunlardan birisini yıllar evvel yaşamış olmama rağmen aklıma geldikçe beni güldürür.. mesleğe ilk başladığım yıllarda üst yönetici yardımcısının talebi olan bir danışmanlık faaliyeti icra edecektim.. mutabakat yapmak için uzun bir çaba sarf ettik fakat bir türlü yüz yüze görüşemedik.. derken mesai bitti ve servise bindim.. yola revan olduktan bir süre sonra telefonum çaldı arayan üst yönetici yardımcısı idi.. bana “beni aramışsın ???” diye sorunca “danışmanlıkla ilgili şu şu hususlarda mutabıkız di mi.. biz şu konularda danışmanlık hizmeti verecez..” falan deyince karşımdaki pek de anlamamış olduğunu ayan beyan belli ederekten “mutabakat mı o ne.. nasıl.. ne iş.. bitti mi rapor..” falan cevabını vermişti.. biraz da tedirgin olduğunu hissetmiştim hani.. sanki bir yere atom bombası atacaktım da son olarak kendisinden onay bekliyorum havası oluşmuştu açıkçası.. bir yandan da yolda gittiğimiz için çok net konuşamadığımızdan olacak bana sonunda “he he mutabıkız hadi bakalım” demiş böylelikle iki taraf için de azap olan telefon görüşmesi nihayete ermişti.. yani diyeceğim o ki prosedürlerin bazısı cidden bize pek yabancı ve sanki biraz da sadece laf olsun diye varmış gibi mi ne?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim