şehirden kesitler: hayata tutunmak


bugün üniversiteye giderken ayrılıkçeşmesinden minibüse bindim.. araç tenhacaydı.. bir süre böyle devam ettikten sonra muratay turşucusu (çok kıyak turşusu olup, bu anımı okuyarak beni ziyaret edenlere istemeleri halinde turşu suyu ısmarlamaktan büyük zevk duyacağımı bildiririm) civarında minibüse orta yaşın biraz üstünde olduğunu sandığım bir kadıncağız elinde kedi taşıma kutusu olduğu halde bindi.. ve kutuyu benim yanıma bırakaraktan para ödemek için şöforün yanına yöneldi.. o sırada ben de kutuyu ve dolayısıyla içinde bulunan sevimli dostumuz kediciği düşmesin diye tuttum.. ve eğilip delikli kapısından kediciğe bir merhaba dedim.. parayı ödeyen hanım teyzemiz önce kediyi alıp arka koltuğa oturmaya yöneldiyse de sonra benim kediyi sevdiğimi anladığından olacak yanıma oturdu.. kediciği (kutusuyla) kucağına aldı ve başladı anlatmaya: "bu benim kızım, adı şeker.. hastalandı yavrucak.. her gün veterinere götürüp iğne yaptırıyorum.. çok usludur.. herkesler çok severler onu.. yazlıkta bahçede daha minnacıkken kendisini parçalamak isteyen üç erkek kediden zor kurtardım.. sahiplenmek konusunda tereddüt etmedim değil.. ben 71 yaşındayım ve kendim de kanser hastasıyım.. acaba bakabilir miyim? ya ben ölürsem hali nolur diye düşünürken yeğenlerim al be nevin teyze.. Allah ömür versin, ama sana bir şey olursa biz bakarız deyince alıverdim.. geçen gün midesini bozdu, bir de durgunlaştı.. her akşam omzuma atlayan, şakalar yapan kızım sessizleşti ben de onu veteriner amcalarına götürdüm.. çok sevdiler şekerimi.. çok uslu bir kedi çünkü o.. ve biliyor musunuz şekeri sahiplenince ben de hastalığımı yendim.. şimdi çok şükür iyiyim.. sanırım onun yüzü suyu hürmetine Allah bana şifa verdi..." teyzemi dinlerken bir perde kalktı sanki gözümün önünden.. ne insanlar var maşallah dedim.. 71 yaşında her gün şekeri veterinere götüren, onunla dost olup, oynayan ve her şeyin her şeyle bağlantılı olduğu bilincine vakıf bir şekilde "ben ona sahip çıktım, Allah ta bana şifa verdi, azıcık nefes zorluğum var ama olsun" diyebilen.. makro çerçeveye takılıp kalmayan.. ormanın içinde ağaçları görebilen ve mutlu olan.. umut eden, gülümseyen ve minibüste karşılaştığı birine anlatabileceği bir hikayesi olan.. çok yaşa Nevin Teyze.. Allah sana ve şeker'e uzun ve sağlıklı ömürler versin.. sayınızı arttırsın...



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim