pertevniyalli olmak ayrıcalıktır...
"Kalbimizde çarpıntı/gönlümüzde
emelsin
Yüzyıl önce
kuruldun/yüzyıllara bedelsin…"
bugün gene Pertevniyal’de,
pilav günündeydim.. mezun olalı uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen, lisem hala
kalbimde bir çarpıntıdır.. bu biraz “anne sözü dinler gibi masum.. ağladım bu
sabah” mısrasının sırrına ermiş olmak fakat aslında neye erdiğine de pek vakıf
olamamak gibi bir şey.. Pertevniyal yine aynıydı.. sessiz
avlusunu dolduran gürültücü öğrenciler.. yaşları ne kadar geçerse geçsin pertevniyaldaşlarım
“her zaman gürültücü öğrenciler” benim gözümde.. kolay mı pertevniyaldaş
olmak.. en güzel yıllarımı paylaştığım, şakalaştığım, (burada bahsedemeyeceğim)
türlü haylazlıklar yaptığım sevgili arkadaşlarım onlar.. ancak şunu da
söylemeden edemeyeceğim.. her pilav gününün karakteristik özelliği resimlerin biraz daha bulanıklaşması.. şöyle ki mezun olduğum yıl katıldığım ilk
pilav gününde her taraf tanıdık doluydu.. herkesin yüzünde sanki “ben 94
mezunuyum” yazıyordu.. ondan sonraki, daha sonraki senelerdeyse bu tanıdıklık,
bu aşinalık yavaş yavaş kaybolmaya başladı.. her sene başkalarının günüydü
artık.. tıpkı 94’ün bizim günümüz olması gibi.. bu sene de Suat, Hacı, Almila,
Özden, Kemal ve diğer arkadaşlarla (itiraf edeyim bazılarının adını
çıkaramadım) aşuremizi ve pilavımızı yeyip, geleneksel fotoğrafımızı
çektirdik.. mezun olduğumuz sınıflara gittik.. hocalarımızla hasbihal ettik.. anılara
daldık.. özetle “resmi canlı tutmaya” çalıştık.. bugünün bir başka hoş sürprizi
eski bir Pertveniyalli abimiz olan Halit Kıvanç ile fotoğraf çektirmek oldu..
ve o heybetli binayı istisnasız hepimiz “iyi ki Pertevniyal’e gitmişim;
Pertevniyalli olmak bir ayrıcalıktır” düşünceleri içinde, genç kardeşlerimize
emanet ederek, terk ettik...
Yorumlar
Yorum Gönder