mesleğe yerleşmek 4: bir adım sizden bir adım bizden


mesleğin ilk yıllarında çok sayıda eğitime katıldık.. bilgi bombardımanıydı sanki yaşadığımız.. özelden iç denetçiler, kamudan denetim elemanları anlattılar da anlattılar.. zaman geçtikçe çelişkiler baş gösterdi.. bir anlatan bir anlatanı tutmamaya başladı.. kimi eski mesleğinden bildikleriyle coşkun bir sel gibi çağlıyorkene; kimi de aman iç denetçi şunu yapmaz bunu yapmaz şeklinde ahkam kesiyordu.. bu kulaklar neler duydu.. “hiçbir şeye dokunmayın, elinizi sürmeyin”.. “aman sakın haa öneride bulunmayın, sonra dediğinizi yaparlar da eskaza sakat bir durum ortaya çıkarsa faturayı size keserler”.. “sizin göreviniz iç kontroldür, ötesine sakın karışmayın” vb.. benim bunlar arasında en fevkaladenin fevkinde bulduğum –tahmin edeceğiniz üzere bir özel sektör denetçisinin- ifade(si) şuydu: “ekibinizde uyum sağlayamayan iç denetçi varsa yol verin gitsin J.. bu müktesabat ve dahi malumat yığınıylan mevziilerine giden iç denetçiler hiç de umdukları gibi bir ortam bulamadılar.. üzüldüler tabii, örselendiler.. onu yapamayız bunu yapamayız diyenler dışlandılar.. farklı bir yol geliştirerek kurumlarını anlamaya çalışanlarsa bu hengamede mesleğe ve kurumlarına yerleştiler.. bu sonuncular uyum sağlamanın iç denetimin olmazsa olmazı olduğunu keşfedenlerdi.. bu keşif aslında yepyeni kapılar da açtı ve iki yönlü etkileşim içeriyordu.. yani “yeni” iç denetçiler dünkü mesleki anlayışlarını iç denetime yaklaştırırken; iç denetim de –yaa Justinyanus, iste buna Osmanlı tokadı derler bağlamında olmasa da- “yeni” iç denetçilere yakınsama göstererek dönüştü.. ve ortaya bizim kendi iç denetim kültürümüz çıkmış oldu.. henüz dönüşümün bittiğini söyleyemeyiz elbet ancak bu konuda epeyce bir yol alındı…




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

mesleğin adı

666 gölgesinde iç denetçi

#iyikiKIDDERvar