ev arayışlarım2: damdaki emmi


Ev arayışlarım sürüyor.. bugünkü durağım şirin beldemiz ferahtı.. gerçekten de havası, suyu bi güzel.. insanları sıcak kanlı.. ekmekleri mis kokulu.. ancak biraz uzak.. neye göre uzak dediğini duyar gibiyim.. öylesine uzak işte.. bazı yerler insana anlatılamaz bir şekilde uzak gelir.. neyseee.. yine biricik dostum sahibinden.com dan tespit ettim evi tettkik etmek için yola revan oldum.. adresi buldum.. evi gedim.. ve ailevi kriterlerimize (?!) (4+1 geniş olacak, etrafı açılık olacak, yeni bina olacak, metroya yakın olacak) uymadığından hemencik olay mahallini terk ettim.. veee her zaman yaptığım gibi çevresel keşif yapmaya başladım.. her ne kadar “sahibinden.com da olmayan ev yoktur” şeklinde reklam yürütseler de var ve ben daha evvelki seferlerimde buldum.. bu kez de gözüme çarpan bir afişteki telefon numarasını çeviriverdim.. yaşlı bir emmi açtı ve evi görme isteğime olumlu yanıt verdi.. uzatmayayım otomatiğe bastı.. içeri girip ağır ağır merdivenleri tırmanmaya başladım.. adam bana önce 3+1 olan daireyi gezdirdi.. evin salon ve mutfağı iyiydi buna karşılık 2 odası firavunlara özel yaptırılmıştı.. karanlık bir hava boşluğuna bakan bu oadalar mezar fortmatında dizayn edilmişti.. neyse tipik bir müteaahit formatındaki emmiye –şeytan dürtmüş olacak ki- dublekslere de bakalım diyiverdim.. adam da hay hay dedi.. o önde, ben arkada merdivenleri tırmanmaya başladık.. bu arada da sohbet ediyorduk.. işte o bana “bu binayı ben yaptım.. altı kayadır.. ben de burada diğer dubleksteyim şu bu” şeklinde bir şeyler söylerken ben konuyla ilgili görünmek için “vay, iyi maşallah.. hadi bakalım hayırlıssı osssun vb” cevaplar veriyordum.. dubleksin alt katı zate 3+1 gibin olduğundan hemen yukarı seyirttik.. ilk oda balkonluydu.. adam balkona çıkmak istedi.. ben arkasından yeltendim ki aha kapı üzerimize kapanmasın mı? Ahan da şimdi ne halt edicez diye düşünürken amca sinirlendi ve kapıyı zorlamaya başladı.. olanca gücüylen anahtarı o yana bu yana çeviriyor, kapıyı tartaklıyordu.. ben oldukça sakindim.. sadece afedersiniz biraz sıkışmış olmak dışında gayet rahattım hani.. adam yükleniyor kapı bana mısın demiyordu (sana mısın da demiyordu gerçi J hiç ses etmiyordu anlıycan).. bunun üzerine ben “amca arasana birini” dedim.. adam gözlüğünü almamış o yüzden numaraları çeviremiyordu.. sonunda adam yan daireye yani kendi evine seslenmeye başladı.. “..g.m s.na kızım gelsenize, kitli kaldık bak” genç bir kız geldi.. bunun üzerine emmi eyice sinirlendi.. ve “kızım ananını çağırsana, sen yapamazsın” dedi.. bunun üzerine bir kadın geldi acak nafile.. yok hayatta açılmıyor.. ardından adam “kızım merdiveni getriver” dedi.. kadın merdiveni çatının diğer yanındaki terasa çıkardı ve bize uzattı.. merdiveni usulca aldım ve bizim terastaki duvara dayadım.. önce amca –ki ona hassas davrandım.. çünkü amelyat geçirdiğini söyleyip duruyordu- sonra da ben merdivenden çatıya çıktık.. tabii bu oldukça ilginç bir görüntüydü.. çatıda demin ev bakmaya (böyle de bir tabir var) gelen ben, evet ceketli meketli, çantası omzunda ben, şimdi etfaiyeci gibin çatıdaydım.. ardından merdiveni diğer terasa indirip oradan yine sırayla yere inebildik.. bir odadan geçtik.. içerde yorganı kafasına çekmiş uyuyan biri, ders çalışan ve kıkırdayarak bize bakan bir çocuk vardı.. ve kapıya çıkıp amcayla gezintimize kaldığımız yerden devam ettik.. zaten pek de bi yer kalmamıştı görmediğim.. son kertede fiyatı sordum ve “1 milyon canım” cevabını alınca dumura uğramış bir şekilde iyi akşamlar dileyip birlikteliğimizi sonlandırdım.. sadece 1 milyonmuş.. aslında seni o balkonda bıraksam hiç de fena olmazmış emmiiii…



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

mesleğin adı

666 gölgesinde iç denetçi

#iyikiKIDDERvar