denetimi anlamlandırma çalışmaları: “analojiler ve çıkış yolları”
merhaba bugün sizinle iç denetimin sanatsal boyutu üzerine
söyleşmek istiyorum.. tarihsel süreç içinde denetim olgusu farklı analojilerle
ilintilendirilmiştir.. denetimin haksızla haklıyı ayırma bağlamında ele alan
“kahramanlaştırma” görüşü.. denetimi bir
makine gibi gören ve iyi bir organizasyon saat gibi işler, iyi tasarlanmıştır
ve etkin bir şekilde faaliyet gösterir şeklinde özetlenebilecek “sistem görüşü”
vb.. ancak bunlar hep dışavurumsal bir algılamanın ortaya koyduğu tanımlamalar
olduğundan yetersizdir.. şu anda iç denetimin diğer denetim tiplerinden farklılığını ortaya koyabilmek için yapılması gereken denetimi bir sanat olarak
görebilmektir.. “denetim bir sanattır ve biz de birer sanatçıyız”.. bu bağlamda
yaptığımız işi bir sanatsal üretim olarak görmek, kendimizi bir sanatçı olarak
takdim etmek ve paydaşları birer izleyici olarak algılamak hareket noktamız
olmalıdır.. yok eğer bunlar ağır geliyorsa o zaman hep biraz ağızdan “zoruna mı
gitti gardaşşş” diye höykürerek eski tabyalarımıza çekilip, yüzyıl savaşlarına
devam edebiliriz.. nereye kadar mı.. yeni bir düzenleme ile “kadrosu kaldırılan
memurlar, en geç altı ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir
kadroya atanırlar…bunlardan unvanları müdür ve daha üst olanlar ile danışma
işlevlerine ilişkin kadrolarda çalışanlar araştırmacı kadrolarına, diğerleri
ise durumlarına uygun kadrolara atanırlar” denildiği yani zurnanın zırt dediği
yere kadar.. bu durumda okeye dönmüşlere bi şey olmaz.. ama ya meslek hayatının
henüz en verimli çağında olanlara?
artık seni blogta mı takip edeceğiz Cem bey, keyifle okurum seni....
YanıtlaSilteşekkür ederim Celalettin Bey.. eksik olma.. görüşelim inşallah...
SilBizim milletin sanata mesafeli tavrı ... Aynı şekilde bizim memurların denetime mesafeli tavrı ile örtüşüyor... Vivaldinin dört mevsimi gibi storm u automn u yaşadık ...önümüz winter...
YanıtlaSil