denetim günlükleri: gelin yalın yazalım dünya kimseye kalmaz

denetçi her şeyi yazmalı mı? bu özellikle de “iç” denetimin yanıtlaması gereken sorular kabilinden.. bazen öyle olur ki bir şeyi yazmamanız yazmanızdan daha etkili olabilir.. şöle ki 😊 kimi zaman yazarak katacağımız değer gerçekte çok da önemli değildir.. sadece madde kalabalığı yapmak ve de kalın mı kalın bir rapor printe etmek için ota bota rapor yazıyorsak bu pek çok açılardan olumsuzdur.. ilk evvela denetlenenin gözünde saygınlığımız azalacaktır.. “adamın/kadının yazdığı şeylere bak” söylenmeleri giderek bir homurtu halini alacak.. ve sonraki denetimlerde idarenin “tam takım savunma refleksiyle” karşı karşıya kalmamız şaşırtıcı olmayacaktır.. ikinci olarak idarenin bize olan güveni feci zarar görebilir.. bu davranışımız ileride belki de bize açıklansa çok ciddi değer kazandırabileceğimiz bir fırsatın kaçmasına neden olabilecektir.. ayrıca bulgu kalabalığı takibi (izlemeyi) güçleştirecektir.. çok sayıda bulguyla boğuşan birimler nezdinde yaptığımız iş bürokrasiyi artırmaktan farklı görünmeyecektir.. ayrıca bu tutum bazen idarenin karşı atağa geçmesine ve denetimi sürüklemesine de sebebiyet verebilir.. vaktiyle bir tahakkuk memurunun, daha tecrübeli bir büyüğünün kendisine “bazı evrakı denetim birimine vermeden ayır ve yokmuş gibi denetçiye ver.. o onla uğraşsın madde yazsın şu yok bu yok desin.. sen de vereceğin cevapta “aa üstat sormayın o evrakı çekmecede unutmuşum” falan diyerekten enerjisinin ve vaktinin bir bölümünü alırsın.. hem o tatmin olur hem sen cevap vermiş, oyalamış olursun” şeklindeki hikayesini dinleyince bu bağlamda düşünemeye başladım.. peki ne yapmak gerekir? yani yazmayalım mı? gerekirse yazmayalım.. önemli olan yazmak değil bir sorunu gidermekse eğer ve amaç sivri sineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutmaksa o vakit yazmadan önce bir fayda maliyet analizi yapmak gerekir diye düşünüyorum.. hem böylelikle son dönemin “yalın ve çevik denetim” anlayışına daha uygun davranmış oluruz.. haa illaki benim yazdığım ortaya çıksın benim düzelttirdiğim anlaşılsın mantığındaysak o zaman yapacak pek bir şey yok.. o zaman dans o zaman renk..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim