denetim günlükleri: cesur yürek


mesleğin başlarında daha mı cesaretli oluyor insan.. misal delil bulmak için alındılar falanca muhitteki falan dükkanın bodrumunda denilince gözünü kırpmadan tek başına kanıt peşinde koşuşumu ya da bir memur soruşturmasında, silah çektiği iddia edilen adama –biraz da topkapı çocuğu olaraktan- “göster silahını bakacağım” deyişimi hatırlıyorum da.. bugün olsa iki kere düşünürdüm.. zaman zaman mafyatik olaylarla da karşılaştım diyebilirim.. birkaç kez denetim için elde çanta gittiğim kurumlarda, o gün ihale olduğundan beni de ihaleye katılacağım sanaraktan, yanıma yaklaşıp “ihaleye mi gireceksiniz? Böyle bir niyetiniz varsa (katılımcılardan) falanca abiyle bir konuşun isterseniz” üstü kapalı tehdine “ben falanca malanca tanımam gardaşşş” deyişimi bu bağlamda değerlendirilebilir.. zaman geçtikçe bunları nasıl yapmışım diye düşünüyorum.. ancak işin garip yanı şimdi olsa yine aynısını yaparım diyebiliyorum.. ve bu da beni mutlu ediyor.. keza bu iş heyecansız yapılmaz sevgili günlük..💓 tam bu noktada denetim elemanının raf ömrü kavramı akla geliyor aslında.. her şeyin olduğu gibi denetçinin de bir son kullanım zamanı vardır.. ve bu tarihi bulmak demin dediğim gibi aslında çok kolaydır: heyecanı bitmek ya da bitmemek bütün mesele bu..



Yorumlar

  1. Heycan bitmişse iş bitmiştir.

    YanıtlaSil
  2. heyecanlı nice senelere...
    memurun eskisinden, denetim elemanının (müfettişin) yenisinden korkacan derler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

bulgular ormanında özü başına (beni denetim mezarlığına gömün bölümünden)

andrea corr

bakırköydeydik çok emindim